MAUN REKTÖRÜ ALİCAN'IN KALEME ALDIĞI "MERYEM" ANKARA'DA BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ
Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alican'ın kaleme aldığı ve Gazze'de yaşanan insanlık dramını sahneye taşıyan "Meryem" adlı tiyatro oyunu, Ankara'daki gösteriminde sanatseverlerden yoğun ilgi gördü.
Muş Alparslan Üniversitesi (MAUN) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alican tarafından yazılan ve Gazze'de yaşanan insanlık dramını sahneye taşıyan "Meryem" adlı tiyatro oyunu, Ankara'daki gösterimiyle sanat çevrelerinde ve izleyiciler arasında güçlü bir etki bıraktı. Başkentte sanatseverlerle buluşan oyun, barış, vicdan ve insanlık temalarını merkezine alan anlatımıyla dikkat çekti.
Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu'nda sahnelenen eser, farklı kültür ve kimliklerden üç kadının yaşam öyküsü üzerinden savaşın bireyler üzerindeki derin izlerini ele aldı. İsrailli, Türk ve Filistinli üç kadının kesişen hayatları aracılığıyla, çatışmaların yalnızca coğrafyaları değil, insan ruhunu da nasıl tahrip ettiği çarpıcı bir sahne diliyle izleyiciye aktarıldı.
Savaşın gölgesinde üç kadın, ortak bir insanlık hikâyesi
Oyunda, yıllardır süren çatışmaların ortasında kalan kadınların yaşadığı acılar, umutlar ve içsel mücadeleler sahneye taşındı. "Meryem", Gazze'de yaşanan trajediyi doğrudan anlatmak yerine, bireysel hikâyeler üzerinden evrensel bir insanlık çağrısı yaptı. Bu yaklaşım, izleyicilerin sahnedeki karakterlerle empati kurmasını sağlarken, oyunun mesajını daha güçlü hale getirdi.
Ankara'daki gösterimde salonu dolduran izleyiciler, oyun boyunca dikkatle sahneyi takip ederken, finalde oyuncuları uzun süre alkışladı. Sanat aracılığıyla toplumsal bir yaraya dikkat çeken eser, izleyenler üzerinde derin bir iz bıraktı.
"Meryem" sahneden kitaba uzanan bir çalışma oldu
Tiyatro oyunu, sahnelenmesinin yanı sıra kalıcı bir kültürel eser olarak da izleyiciyle buluştu. "Meryem", Ankara'daki gösterim öncesinde kitaplaştırılmış haliyle fuaye alanında sergilendi. Prof. Dr. Mustafa Alican, oyunu izlemeye gelen sanatseverlerle bir araya gelerek kitabı imzaladı. Böylece eser, yalnızca sahneyle sınırlı kalmayıp yazılı bir çalışma olarak da kültür dünyasındaki yerini aldı.
"Sanat, toplumsal duyarlılığı görünür kılmalı"
Gösterim öncesinde değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Mustafa Alican, üniversiteler olarak her yıl tiyatro günleri düzenlediklerini ifade etti. Geçtiğimiz yıl Filistin temalı bir oyun sahnelemek istediklerini ancak bu konuda yazılmış bir tiyatro metni bulamadıklarını dile getiren Alican, bu eksikliğin kendisini yazmaya yönelttiğini söyledi.
Toplumsal meselelere sanat yoluyla dikkat çekmenin önemine vurgu yapan Alican, üniversitelerin yalnızca akademik bilgi üreten kurumlar olmadığını, aynı zamanda toplumsal sorumluluk taşıdıklarını belirtti ve bu tür çalışmaların, sanatın dönüştürücü gücünü ortaya koyduğunu ifade etti.
Türkiye'nin farklı illerinde sahnelenmesi hedefleniyor
"Meryem"in Muş'taki gösterimlerinin ardından ilk kez Ankara'da sahnelendiğini belirten Prof. Dr. Alican, oyunun farklı şehirlerde de izleyiciyle buluşturulmasının hedeflendiğini kaydetti. Eserin, Türkiye genelinde daha geniş kitlelere ulaşmasını istediklerini dile getiren Alican, tiyatronun bu tür insani meseleleri gündemde tutmada önemli bir araç olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Alican, oyuncuların hem konuya hem de rollerine büyük bir titizlikle hazırlandıklarını belirterek, ortaya koydukları performansın Filistin meselesinin sahnede güçlü bir şekilde hissedilmesini sağladığını ifade etti.
Emeği geçenlere teşekkür
Rektör Alican, oyunun sahneye taşınmasında emeği geçen başta yönetmen Dr. Tuğrul Gökmen Şahin olmak üzere, katkı sunan tüm akademisyenlere, öğrencilere ve destek veren kurumlara teşekkür etti. "Meryem"in, sanat yoluyla insanlık vicdanına seslenen bir çalışma olduğunu vurgulayan Alican, bu tür projelerin artarak devam etmesi temennisinde bulundu.
Sahne sanatları öğrencilerinden güçlü yorum
Oyunda, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü öğrencileri rol aldı. Defne Çoban Kulcu, Diyar Kaplan, Filiz Kamış ve Ferda Çelik'in performansları, izleyicilerden tam not aldı. Oyuncuların karakterlere hâkimiyeti ve sahnedeki duygusal derinlik, oyunun etkisini artıran unsurlar arasında yer aldı.