Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından tanıtımı yapılan öğretmen önlükleriyle ilgili yazılı bir açıklama yapan Memur-Sen İl Başkanı Mahir Barışan, Kamuda Kılık ve Kıyafet Yönetmeliği´ni çağdışı olarak tanımladı ve 6 yıldır bu yönetmeliğe karşı sivil itaatsizlik eylemi yaptıklarını hatırlattı. Başkan Barışan, "Teşvike evet, tehdide hayır, cezbi uygulamalara evet, cebri yöntemlere hayır, ihtiyari olana evet, icbari olana hayır. Biz 6 yıldır, 12 Eylül darbe ürünü, çağ dışı Kamuda Kılık ve Kıyafet Yönetmeliği´ne karşı ?Sivil İtaatsizlik´ eylemi yapıyoruz. İstiyoruz ki yönetmelik günün şartlarına, insan onuruna, çalışanların iradesine uygun olsun. Demirperde ülkelerinde bile dayatmalar kalkıyor. Yıllarca üniversite önlerinde öğrenciler turnikelere sıkıştırıldı, ikna odalarına alındı, kılık ve kıyafet saplantısından dolayı psikolojik travmalar yaşandı yaşatıldı. Kadınlar, kamuda bırakın hizmet verenler zaman zaman hizmet alanlar bile kamusal alan yalanından çok çektiler. İnsanları tanıyan devlet değil, tanımlayan devlet açmazından çok çektik" dedi.
Kılık kıyafet yönetmeliğinin değişmesi gerektiğinin altını çizen Barışan sözlerini şöyle sürdürdü, "Bu ülkede kadınlar seçme hakkını 1934´te aldı. Bunun için çoğu zaman çeşitli meclislerde afili cümleler kuruyoruz ama ´ben şu kıyafeti giymek istiyorum.´ Tercihini ancak bir yönetmelikle almış bulunuyorlar, onu da 2013´te örgütlü gücümüzle, 12 milyon imza toplayarak idarenin elini güçlendirdiğimiz için alınabildi. İstiyoruz ki devlet tehdit etmesin, teşvik etsin. İstiyoruz ki irademize ipotek konulmasın, saygı duyulsun. Kamu görevlileri olarak bize ne giyeceğini bilemeyen, öz yeterlilikleri gelişmemiş kişi muamelesi yapılmasın. Devlet herkesi haki yeşili görme saplantısından çıksın. Millî Eğitim Bakanlığı´nın öğretmenler olarak önlük giyimini özendiren ama ´kılık ve kıyafet yönetmeliği´ dayatması yapmayan tarzını önemli bulduk. Gelin, kılık ve kıyafet yönetmenliğini değiştirelim ve dayatmalardan kurtulalım."
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk´un önlük giymeyi özendiren fotoğraf verdiğini dile getiren Barışan, "Sayın Bakanın, önlük giymeyi özendiren açıklamasını, verdiği fotoğrafı, ´Böyle bir çerçeveyi tavsiye ediyoruz´ yaklaşımını kıymetli buluyoruz, yöntem olarak böyle olması iyi olur denmesini öğretmene değer verme yönüyle önemsiyoruz. Özgürlükler kişilere bağlı olmaz, özgürlükler kıl ipine bağlı olmaz, bıyığın uzunluğu şu kadar, faulün kısalığı bu kadar olsun, pantolon paçası bu kadar, eteğin uzunluğu şu kadar olmalı keyfiyetini üniformatik göz anlayışını bir kenara bırakmalıyız. Bu tür tali meseleler önümüzü tıkamakta, bizi bir birimize düşürmekte. Göreve başlayan her yönetici, her mülki amir disiplin sopası olan ´Kılık Kıyafet Yönetmeliğini´ uygulama dayatmasından vazgeçmeli. Meslek lisesinde torna tesfiye bölümünde çalışan bir öğretmene dikkat yazısı yazılıp ´kravatınız motorun çarkına sıkışmasın´ uyarısı kadar komik bir uyarı olabilir mi? Özgürlükler kanun ile yasa ile teminat altına alınmalı. Sivil itaatsizliğimiz karşılığını bulmalı. Önlük giyme sivil itaatsizliğimize engel değil. Eylemimiz sürecek" ifadelerini kullandı.
Eğitim çalışanlarının sorunlarına dikkat çeken Barışan şunları kaydetti, "Bugün ülkemizde sadece eğitim çalışanlarının kılık kıyafet sorunu yok, eğitim çalışanlarının öncelikli çözülmesi gereken sorunları var. 3600 ek gösterge, sözleşmelilere eş durumu, kamuda farklı istihdam biçimlerine son verme, öğretmenlik meslek kanunu ve şiddeti önleyecek yasal düzenleme bir an evvel hayata geçirilmelidir. 24 Kasım´a vaatle değil, icraatla girilmeli, beklentiler bir an önce karşılanmalıdır."