Bedrettin KELEŞTEMUR

Tarih: 04.12.2025 20:11

DEDEM KORKUT’U…

Facebook Twitter Linked-in

DEDEM KORKUT’U…

Bedrettin Keleştimur

Dedem Korkut’u anar, yâd ederim

Her sözünü, gönlüme ad ederim

İlmi maruf yolunu şad ederim

Bir gökçe sabaha daha uyanmak

Dua alıp ata yolunu anmak

Güneş gibi ışıklı zamana hey!

 

İSTANBUL'DAN

İstanbul'dan Muş'a akar gideriz 

Gönül kandilleri yakar gideriz

Tarihi günlere bakar gideriz 

Fetihlere şad, zaferler yürümüş…

 

SOHBET

Sevgidedir, ahde vefa, muhabbet 

Yesevi ‘de, Ahi Evran'da sohbet

İyilikte, güzellikte hasbihal

Dost meclisinde ömür uzar elbet

 

ÇELİK ÇOMAK OYUNU

Fani dünya; kimi güler, kimi ağlar

Kimi tok olduğu halde isyanda

Kimi kıt kanaat, bahar gibi çağlar

Kimi, mazlumun feryadına ağlar

Derde tebessüm eden yürek ister

Hürriyet aşığı cihangir ister

Âlemde, kahramanlar iz bırakır

Gerisi çelik-çomak, oyun bırakır

 

KİM DEMİŞ HAÇLI SEFERİ

Kim demiş ki, Haçlı Seferi bitti

Doğunun zenginliğiyle beslendi

Dün, ilmini, marifetini aldı

Bugün, küresel hesaplar peşinde

"Müslüman'ın ferasetinden kork"

O kıyamdadır, farkında değilsin!

Selahattinler, Belek Gazileri

Hele Kılıç Arslanları ölmedi...

Anadolu sen, "şarkın kılıcısın"

 

DOST KİMDİR

Dost, dar günde şafak gibi söker

Gözlerini ufka doğru açandır

Ufka bakarsın, gözyaşı döker

Gözyaşı duasında, gül açandır!

Dostu nerede arar, nasıl sorarsın?

Yağmurun düştüğü yerde, toprak kokusu...

Toprak kokusunda, dosta selâmdır

 

DÜNYANIN BİR YÜZÜ

Zamanın akışı fırtınaya döndü

Ey ihtiyar gönlüm vakit kışa döndü

Sükûtun çığlığı inlemekte artık 

Dünyanın bir yüzü Mahşere döndü

 

DÜNYA

"Bir oyun eğlenceden ibaretmiş!"

Her mezar taşı insana ibretmiş

Geçmiş, yaşanmış ibretlerle dolu;

Dolu, dolu gözyaşıyla yıkanmış

Kâmil insan, geçmişini anmış!

 

BİR KAHVE İÇİMİ

Bir kahve içimi kızımla başbaşa

Berrak bir günde sükûtla başbaşa 

Sohbetin demine kahve yaraşır

Yarınımı elbet evladım taşır

 

ÖMÜR

Ömür dediğin ne ki, sade üç gün!

Üçayaklı köprü; dün, bugün, yarın

Maziden atiye doğru serüven

Üç nesil birlikte, sanki üç gün!

Bir asrın nöbetinde, üç nesil...

 

GÜNLER… HAFTALAR…

Günler, haftalar birbirini kovalar...

Her gecenin, ışık dolu sabahı,

Her kışın, bahar kokulu çelengi,

Hayata bakışın, ümitle dolsun

Selâm et, sabaha, günün beş vaktine

Vaktin salatla gelen dolunayına…

 

YARIN NE OLUR?

Yarın ne olur, bilmem, bilemem ki?

Hayırdan gayri, iş/söz dilemem ki?

Gözyaşları sel olsa, silemem ki?

Dileğimdir, tebessüm etsin zaman

 

SABAHIN ERKEN VAKTİNDE

Sabahın erken vaktinde, esen rüzgârlar

Uhrevi bir serinlik verir âleme

Dualar, âminlerle vakti uğurlar

Gönül, gül kokulu düşlerde uyanır;

Seher vaktinin uhrevi havasına...

 

NİCE İNSANLARLA…

Nice insanlarla tanış olduk

Kâh mutlu, kâh müessir olduk

Sevdamızın esiri olduk

Vatandır, Bayraktır, Devlettir Sevdamız!

Bu kutlu davanın hamalı olduk

Hamallık bize ne yüktür, ne derttir

Vefalı yollar en büyük servettir


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —