HER ANI İBADET BİLMEK
Bedrettin KELEŞTİMUR
Her anı ibadet bilmek ne evla!
Gönül huzuruyla anılır Mevla
Kamil insan, zaaflardan göçendir
Hayra, izzete, ikrama koşandır
Şu âlemde, iyilerin iyisi...
"Olmak!" Bir edep yarışı içinde
RAHMET İÇİN DUA…
Canlar, rahmet için dua edelim
Ne toprak, ne gönül çorak kalmasın
İçin için gözyaşları dökelim
Safların yerini nefis almasın
Önümüzde fikir aksın, şuur aksın
Bent duvarlarını, birer birer yıksın
GÜNLERİN ŞAHI CUMA
Günlerin şahı Cuma, hoş geldiniz
Aşk şerbeti içip sarhoş geldiniz
Saf tutmaya koşa koşa geldiniz
Bugün bayram, en güzel selâm size
Gönülden kopup gelen kelâm size
MEVLANA ÇAĞRISINDA KARAKOÇAN
Mevlana çağrısında Karakoçan
Anadolu’m, gönlünü sana açan
Sevgide, barışta harman olalım
Toprağında gonca gül gibi açan
Çelebi duruşlu gülzar olalım
Okçular, yedi asrın müjdesinde
Bir bahar dirilişinde olalım
OKU…
Tarihi, kültürü, sanatı oku
Uhrevi âleme taşıyan doku,
Kan kırmızı, şâhadet eder hilale…
Kıtaları aşar, bir ney ritminde,
Zalime, mağrura yaşatır şoku!
SOHBETİMİZ
Rahmetli Babamla karşı karşıya,
Camın kenarında oturur sohbete!
Bir kahve içimi kadar deminde
Dünyanın ne kederi ne gamında
Huzuru, yudum yudum yudumlarken;
Dalar gözlerim eski anılara,
Enine, boyuna nezih sohbete…
Kâh efkâr, kâh gazel yüklü zeminde,
Her haliyle sanat kokan sohbete
Doyulmazdı, tarihi özleminde…
ŞÜKÜR
Şükür, ‘küfrün tam zıddıdır’
Şükür de, Allah’a hamd vardır!
Şükür de, Rıza vardır!
Şükür de, Minnet vardır!
Şükür de, Hakkı bilme vardır!
Şükür, İmandan bir cüzdür!
Şükür, Kalbidir…
Şükür, Allah’ı anmaktır!
Şükür, Nimete teşekkürdür!
Şükür de, ‘kulluk görevi’ vardır!
YAĞMUR
Yağmur, rahmeti inceden inceye
Düşer toprağa, öze ininceye
Kader ağına dokunur, ikramı;
Ebrar döşer, inceden düşünceye
Hüsnü cemalin inceden inceye
Kederi atar, zerreden heceye...
MASMAVİ HİSSİYAT
Seher vaktinde masmavi hissiyat
Sizi götürür hayatın ritmine
Ruhuma işler, uhrevi vasiyet,
Dokur zamanı, ihlasla hatmine
Gün ağarırken kızıllığı düşer
Düşer düşlerim sevdamın resmine
Gün yürür, gölgeler peşime düşer
Gönül pınarı dokunur hissime
HER HATIRA
Her hatıra, ‘iyilikte birleşmek’
Gayelerin gayesinde, ‘üleşmek’
Her hatıra, satıra, ‘not düşelim;
“Hayırda yarışan bir ümmet olmak!”
Derde, dertlilere, ‘çareler ara!’
Bak gör hele, ‘silinmez mi yara?’
İNSAN HAYATI
İnsan hayatı. Kıssalarla dolu
Kıssalarda okunur ömür yolu
Sevinci, kederi, feryadı içiçe
Budana budana yürür ömür yolu
Dertsiz, çilesiz hayat var m'ola
Dola yüreğini, vuslata, aşka
21.NCİ ASRA
Yirmi birinci asra, "Yunus Asrı"
Demeye, tâ yürekten cüretkârım
Dili zehir olanın kahrı çoktur
Yunus yüreği; kahra, zehre oktur!
Ayın on dördü misali, dolunayım!
İsterim ki, sevgiye bulanayım
Her zerreyi bu sevgiyle anayım
Anadolu; yürekten, "ben bir anayım"
Şefkatin, merhametin de adıyım
YAĞMUR SONRASI
Yağmur sonrası, berrak bir hava
Gök mavisi, muhabbetim dalgalanır
Her derdin içinde saklıdır, deva!
Gönüller ister ki, bulasın sefa
Devasa şehirde beslenir, vefa..
Vefalı dostlar, gök mavisi kadar sıcak
TÜRK DİLİ
Türk Dili, anne sütü kadar berrak
Vatan sevgisi kadar da mübarek
Türkçe, sınırlarımın ötesinde;
Fırat, Tuna, Aras gibi ses nehrim!
İnsanlığın, fetih/ fütüvvet dili,
Ondadır, zevk, estetik, şiiriyat
Ondadır ruha işleyen belagat
Türkçe düşün, Türkçe duy, hamiyetle
Kaşgarlı Mahmut'tan, süzülür. Nehrim
Sestir, sözdür, sohbet, muhabbettir, o;
"Türk Dilini. Öğren" Cihan Dili
Hoyrattır, hayrattır, hasrettir gönül!
Türkçe'm, gönül. Gönüllere çağrıdır