YAPMAYACAĞINIZ ŞEYLERİ SÖYLEMEK!
Bedrettin KELEŞTİMUR
Kur’an belirtiyor,
“Andolsun ki biz Kur’an da insanlara her türlü misali, çeşitli şekillerde açıklamışızdır” (İsra, 89)
Kur’an bizleri, ‘her konuda…’ aydınlatıyor, bizlere yol gösteriyor… “Dersler…” veriyor!
Kur’an bizlere doğru yolu gösteren, “bir hidayettir” (Casiye, 11)
Kur’an da ne buyruluyor, “Ey iman edenler! Yapamayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?” (Saff, 2)
Söz, ‘emanettir’
Emanet nedir; “Doğruluktur…”
Emanete sahip çıkmakla mükellefiz.
“Yapamayacağımız bir şeyi söylemek” bizleri, ‘yalana’ sevk eder!
Güzel ahlakı bozan da, ‘yalandır…’
Adil ve doğru sözlü olmak, Bizim karakterimiz olmalıdır.
ALLAH RESULÜNÜ HABER VERİYOR
Hz. Âdem’den itibaren Tevhit Mücadelesi veren, bütün Peygamberler, Allah Resulünün geleceğini haber vermişler; Ayet, “Hani Meryemoğlu İsa: “Ey İsrailoğulları Muhakkak ki ben, benden önce (gönderilmiş) olan Tevrat’ı tasdik edici ve benden sonra gelecek ismi Ahmet olan bir peygamberi müjdeleyici olmak üzere size Allah’ın (gönderdiği) bir peygamberiyim!” demişti. (Saff, 6)
Bir başka ayette ne buyruluyor; “Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, Onu (kitaplarında alametlerini gördükleri o ahir zaman peygamberini) kendi oğullarını tanımakta oldukları gibi tanırlar. Kendilerini hüsrana uğratan o kimseler yok mu,? İşte onlar iman etmezler.” (En’am, 20)
Hakikate karşı durmak, güneşi inkâr etmek gibi bir şey…
Ayet, “(Ey Resulüm!) Sana vahyettiğimiz kitap, kendisinden öncekileri tasdik edici olmak üzere gerçekten, O hak olan (Kur’an)’dır” (Fatır, 31)
İnsanlık tarihi, ‘Tevhit Mücadelesi…’ ile geçmiştir.
Tevhit Mücadelesinin ‘kesiştiği…’ yerde; Bütün kutsi yolların, ‘birleştiği…’ yerde; Allah Resulü ve Hz. Kur’an yer alıyor.
GİZLİ KONUŞMALAR!
Elbette insanların mahremiyetleri olacaktır.
Bütün gizli konuşmalarımızda, şu ayeti hatırlayacağız; “Üç kişinin gizli bir konuşması olsa mutlaka, dördüncüleri O’dur! Beş (kişi) olsalar altıncıları O’dur…”
Sürekli Yüce Yaradan’ı düşüneceğiz.
İnancımız gizli konuşmalarda, ‘Sınırlamalar…’ getiriyor; “Ey iman edenler! Birbirinizle gizli konuşacağınız zaman, o takdirde günah, düşmanlık ve peygambere isyan hakkında, gizlice konuşmayın, fakat (konuşacaksanız) iyilik ve takva hakkında, sessizce konuşun.! Ve huzuruna toplanacağınız Allah’dan sakının!” (Mücadele, 9)
Bu konuda, Kur’an bizleri ikaz ediyor; (Günah, düşmanlık ve isyan hususundaki) Gizli konuşma, ancak şeytandandır; ta ki iman edenleri üzsün; hâlbuki (o şeytan) Allah’ın izni olmadıkça, onlara (o iman edenlere) bir şeyle zarar verici değildir.” (Mücadele,10)
Kur’an he konuda bizlere yol gösteriyor;
Bizlere ufuk açıyor, sağlıklı bir şekilde, ‘davranış değişikliğini’ oluşturuyor.
Yanlış yapmama, günah işlememe konularında bizleri aydınlatıyor.
İman edenler bir araya geldiğinde, “Günah, düşmanlık ve isyan…” konularında, birbirleriyle ittifak etmesinler. Milletin sağlığı, huzuru, güveni, istikrarı konularında, söz birliği etsinler!
ADALETLİ ÜMMET
Mutedil/ yani ılımlı olmak,
Adaletli olmak, dengeli olmak,
Vasat (orta yolu) takip etmek, doğru ve dürüst olmak vefa sahibi olmak, bütün bu güzellikleri inancımızın tarifinde görebiliyoruz; “İşte böylece sizi mu’tedil (adaletli ve dengeli) bir ümmet kıldık ki,
İnsanların üzerine (hesap gününde umum peygamberler lehine) şahitler olasınız, peygamberde sizin üzerinize şahit olsun” (Bakara, 143)
PEYGAMBERİ TANIRLAR!
Ayet, “Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler O’nu (o peygamberi) kendi oğullarını tanımakta oldukları gibi tanırlar. Buna rağmen şüphesiz onlardan bir fırka, bile bile hakkı gizlerler” (Bakara, 146)
Kur’an bizlere haber veriyor; “Kendilerine kitap verilenler…” Allah Resulünü bilirler.
Onun vasıfları ilahi kitaplarda yazılıdır.
Bilerek, inkâr ediyorlar, Hakkı gizliyorlar…
“YÂD EDEYİM!”
Yüce Yaratan kullarına Kur’an da buyuruyor; “Öyle ise beni (ibadetle) zikredin ki, ben de sizi (rahmetimle) yâd edeyim; Bana şükredin ve bana nankörlük etmeyin!” (Bakara, 152)
Sözlükte nankör nedir? “Gördüğü iyiliği unutan, nimeti inkâr eden, nimetin şükrünü eda etmeyen. Gafil…”
İbadet, Yüce Yaratanla kulun rabıtasıdır.
Allah, kuluna şefkat gösteriyor, merhamet ediyor;
“Beni (ibadetle) zikredin ki, ben de sizi (rahmetimle) yâd edeyim!”
Nimete şükredenlerden olmak, bizlere ne kapılar açmaz ki.
Yeter ki, gözlerimizi açalım.
“Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile (Allah’dan) yardım isteyin, muhakkak ki, Allah sabredenlerle beraberdir.” (Bakara, 153)
Allah’dan nasıl yardım isteyeceğiz? “Sabır ve namaz ile…”
Şair ne diyor; “Doğruların yardımcısıdır, Hazreti Allah!”