15 TEMMUZ SÜRECİ VE MUŞ: YUSUF KENAN ATILGAN (2)

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Sosyoloji Bölüm Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Adem Palabıyık, 15 Temmuz sürecini detaylı bir şekilde analiz ederek kurum yöneticileri ile yöneticileri ile bir araya gelerek yaptığı mülakatları kaleme almaya devam ed

GÜNCEL 22.05.2017 17:35:34
15 TEMMUZ SÜRECİ VE MUŞ: YUSUF KENAN ATILGAN (2)

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Sosyoloji Bölüm Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Adem Palabıyık, 15 Temmuz sürecini detaylı bir şekilde analiz ederek kurum yöneticileri ile yöneticileri ile bir araya gelerek yaptığı mülakatları kaleme almaya devam ediyor

16 Nisan’da yapılan halk oylaması sonuçlarına göre analizlerde bulunan Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Sosyoloji Bölüm Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Adem Palabıyık, İlim Yayma Cemiyeti Muş Şubesi 2. Başkanı Yusuf Kenan Atılgan’la yaptığı mülakatı paylaştı. 15 Temmuz sürecini en ince ayrıntısına kadar analiz eden Palabıyık, Atılgan ile yaptıkları görüşmelerinin devamında ise:

7. Genelde Muş’ta muhalefet üzerine düşeni yaptı mı?

“Yani şimdi herkes üzerine düşeni yaptı demek istiyorum. Fakat muhalefetten kastımız bugün mecliste bulunan muhalefet ise maalesef biz o desteği siyasal anlamda bir destek kesinlikle görmedik. Darbeye kalkışanları koruma güdüsü ile hareket etti söylem olarak bir arada olma telaşı fakat eylemde bir arada olmayışı, katkıda bulunmayışı üzücüydü fakat siyasi bir takım hesapların neticesiydi. Fakat muhalefet derken sadece meclisteki muhalefeti kastetmeyelim. Ülkedeki tüm muhalefet kesimi kastedelim. Evet son derece anlamlı, son derece güçlü, son derece içten bir desteği gördük”.

8. Muş’ta 15 Temmuz sonrası bir bütünlük vurgusu yapıla bildi mi?

“Zaten onu bir manzara olarak çok rahat görebildik. Birlik, bütünlük, dayanışma, yardımlaşma, hep birlikte olma, farklılıkların, renkliliklerin zenginlik olduğunu gördüler. Biz bunları yaşadık. Gerçekten bu güzel örnek tabloyu bizzat yaşayarak gördük”.

9. Genelde ve Muş’ta Cumhurbaşkanı ve başbakanın süreci yönetmesiyle alakalı ne düşünüyorsunuz?

“Şimdi bir defa sn Cumhurbaşkanı ve sn Başbakan televizyon kanallarında yapmış olduğu açıklamalardan sonra Türkiye’de yaşayan 80 milyonun içine su serptiler. Yani bu insanlar sn Cumhurbaşkanı ve sn Başbakana güveniyorlardı. Dolayısıyla onların varlığı bu insanları daha güvende hissettiriyor. Dolayısıyla alanda 15 Temmuz sürecinde Devletin, Milletin, Vatanın, Bayrağın, Halkın yanında olanlar gerek sn Cumhurbaşkanı gerek sn Başbakanın yaptığı açıklamaların büyük bir dikkatle titizlikle takip ettiler. Tabi yapılan açıklamaların güven verici oluşu, ikna edici oluşu, ve sürecin hakimi oldukları ifade ettiği, tabi ki insanları çok ciddi manada rahatlattı”.

10. 15 Temmuz gecesi iletişim için en çok hangi şekilde irtibat kurdunuz?

“Yani en çok telefon kullandık. Sosyal medya üzerinden almaya çalıştık. Çünkü arkadaş listemizde olan insanlara güvendiğimiz için sitemizde kayıtlıdır. Mesajlaştık, telefonlaştık. Dolayısıyla en çok bunların kullandık”.

11. Muş’taki demokrasi nöbetleri nasıl bir izlenim yaratmıştır?

“Türkiye’ye örnek oldu bence. Çünkü ana haber bültenlerini açtığımız zaman Ankara-İstanbul-İzmir-Muş, Sakarya, v.s. hep ekranda sürekli sanki Türkiye’nin en büyük iliymiş gibi sürekli ekranlarda yer aldı. Sabahlara kadar meydanlarda hıncahınç insanların meydanları terk etmemeleri, dolayısıyla Muş’un sürece katkısı ve 15 Temmuz’un Muş’a yansıması hakikaten birlik, beraberlik, dayanışma ruhunu çok ciddi bir şekilde bizlere yaşattı”.

12. OHAL ve KHK’lar hakkında görüşleriniz nelerdir?

“Bir defa OHAL olması gerekiyordu. Böylesi bir kalkışma, vatan toprağına karşı bir kalkışma demokrasiye, sivil iradeye, sivil inisiyatife karşı bir kalkışma tüm toplumun topyekûn tehlike altına alınması, dolayısıyla bunlar kabul edilebilir şeyler değil. Ancak KHK’lar hakkında şunu söylememiz gerekir ki böylesi kaos zamanlarında yanlışlar yapılabilir. Yapılan yanlışları tespit etmek ya da desteklemek şeklinde kesinlikle anlaşılmamalıdır. Fakat şunu iyi idrak etmek lazım. Süreci yöneten insanlar, KHK hakkında adım atan insanlar bu işin başında olan insanlara da yapılacak yanlışları telafi edeceklerdir”.

13. İdam ve Başkanlık sistemini nasıl ifade edersiniz?

“Şimdi idam konusu bir toplumda verilmesi gereken en son ceza, alınması gereken en son karardır. İdam cezası gerekli mi? Tabi ki işlenen suçun niteliğine göre mutlakla uygulanması gereken ceza tipidir. Bana göre eğer devletimize kastedilmişse, vatanımıza, birliğimize kastedilmişse, insan haklarının hiçe sayılması, insan yaşamına yönelik tehtitler söz konusu ise tabi ki idam cezası olmalı. Fakat sınırları ve kuralları çok net bir şekilde belirlenmiş olmalı. Dolayısıyla idam cezasının gerekliliğine inanıyorum. İdam cezası en son alınması gereken karardır fakat toplumda caydırıcılığı yönüyle de kesinlikle çok önemlidir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yıllardır bu ülkede gelmiş geçmiş bütün iktidarlar diyebiliriz, Başkanlık sistemini istemiştir. Başkanlık sisteminin olmayışı yani getirdikleri götürdükleri tarafından bakarak olursa bir defa devletin başındaki kişi ile yürütmenin başındaki kişinin aynı olması muhakkak ki işlerin akışında bir güzellik, bir farklılık getirecektir. Bir uyum olduğu zaman sonunda mutlaka başarı olacaktır. Biz bu ülkede koalisyonların iktidar oldukları zamanda, azınlıkların hükümet kurdukları zamanda her alanda ekonomik alanda, siyasi alanda, bırakın onları yaşamsal alanda bile zorlukları olduğuna şahit olduk. Bunlar kitaplarda yerlerini aldılar. Bugün geçmişle ilgili geçmiş zamanla alakalı çalışmalarda yazılan eserlerde bunları çok daha iyi görebiliyoruz. Dolayısıyla koalisyon hükümetlerinden ya da azınlık hükümetlerindense güçlü tek başına iktidara gelen ve yürütmeyle devletin başındaki kişilerin tek noktada birleşmesi şüphesiz ki ülkeyi çok daha güçlü kılacaktır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi kesinlikle desteklediğim bir yönetim biçimidir”.

14. İkinci bir darbe girişiminin olabileceğiyle ilgili ne düşünüyorsunuz?

“Yani 2. Darbe girişimi zaman zaman insanın aklına gelmiyor değil. Yani mevcut hükümeti mevcut iktidarı özellikle sn Recep Tayyip Erdoğan’ı desteklemeyen insanlar yeniden bir oraya gelip, yeniden güçlü bir kalkışma yapabilir mi, doğrusu bunu başarabileceğine inanmıyorum. Bugün buna niyet edebileceklerine inanmıyorum. Fakat ne dedik darbenin başlangıcında başında dini bir yapının olması ya da bütün bir Avrupa’nın, dış güçlerin destekliyor olması tabi ki insanı tedirgin etmiyor değil. Fakat 15 Temmuz öncesine göre daha güçlü bir Cumhurbaşkanı ve daha güçlü bir hükümet ve daha güçlü bir siyasi irade, daha güçlü demokrasi anlayışına sahip bir halk şüphesiz böyle bir teşebbüse müsaade etmeyecektir. Bilhassa çok daha şiddetli bir şekilde karşılık verecektir”.

15. 15 Temmuz’la alakalı son sözleriniz nelerdir?

“15 Temmuzla alakalı son sözlerim –Biz bu ülkede bir takım kalkışmaları, bir takım devlete karşı yapılan faaliyetleri de gördüğümüz için 28 Şubat gibi bir post modern darbeyi bizzat yaşamış, mağdur olmuş bir kişi olarak söyleyeceğim sözler bunlarla yeterli tabi ki kalmayacaktır. Biz bunu bilmiyoruz ki geleneğiyle, örfüyle, kültürüyle karşılıklı bir toplumuz. Düşmanlığı değil, dostluğu esas alan bir toplumuz. Hiçbir zaman savaşı hesap etmeyen ancak herhangi bir savaşla karşı karşıya kaldığı zaman gerekli savunmayı, mücadeleyi yapabileceğine inanan bir toplumuz. Dolayısıyla 15 Temmuz olmaması gereken bir kalkışmaydı. Bir daha 15 Temmuzların olmasını istemeyiz. Mehmet Akif Ersoy’un kendisine yönetilen bir soruya cevap olarak “Allah bu millete bir daha kurtuluş savaşı yaşatmasın ve bende bir daha İstiklal Marşı yazmayayım.’’  Cevabında olduğu gibi Allah-u Teâla bu millet çünkü bu millet ırkçılık ekseninde düşünülmemesi gereken ve sadece Anadolu’da yaşayan halkların değil, Türkiye’de yaşayan bütün Müslümanların, halkların şüphesiz ki böyle bir teşebbüse müsaade etmeyecek bilakis çok daha şiddetli bir şekilde karşılık verecektir”.

Kıymetli okuyucularımız, röportajımız burada bitmiştir. İYC Muş 2. Başkanı Sayın Yusuf Kenan Atılgan hocamıza, bizlere ayırdığı vakit için çok teşekkür ediyor ve bir sonraki röportajlarımızda görüşmek üzere diyoruz. Vesselam… 

İlginizi Çekebilir

GÜMÜŞTEKİN, “GÖNÜLLÜLÜK, KALPTEN KALBE UZANAN İYİLİĞİN ADIDIR”

GÜVENİLİR GIDA İÇİN DENETİMLER ARALIKSIZ SÜRDÜRÜLÜYOR

GÖNÜLLERİ ISITAN POLİSE BAŞARI BELGESİ

ESENLİK KÜLLİYESİNDE 8 MİLYON LİRALIK DAYANIŞMA ÖRNEĞİ

KADINLAR KÂĞIT RÖLYEF KURSUYLA AİLE BÜTÇESİNE KATKI SAĞLIYOR

UMUT KERVANI, MAZLUMA UMUT OLMAYI SÜRDÜRÜYOR

MUŞ’TA AFAD GÖNÜLLÜLÜĞÜ GÜÇLENİYOR: 309 GÖNÜLLÜ DAHA SAHA EĞİTİMİNİ TAMAMLADI

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ’NDE ÖYKÜ GÜNLERİ YOĞUN İLGİYLE TAMAMLANDI

BULANIKLI GAZETECİLERDEN EMNİYET MÜDÜRÜ ENGİN ARLI’YA HAYIRLI OLSUN ZİYARETİ

DAKA YÖNETİM KURULU’NUN 2025 YILI SON TOPLANTISI MUŞ’TA YAPILDI

  • Pazar 10.9 ° / 7.2 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Pazartesi 12.5 ° / 5.3 ° false
  • Salı 12 ° / 4.3 ° Güneşli

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 15 11 1 3 21 36
2.FENERBAHÇE A.Ş. 15 9 0 6 18 33
3.TRABZONSPOR A.Ş. 14 9 1 4 13 31
4.GÖZTEPE A.Ş. 14 7 2 5 10 26
5.SAMSUNSPOR A.Ş. 15 6 2 7 6 25
6.BEŞİKTAŞ A.Ş. 14 7 4 3 7 24
7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 14 6 4 4 -1 22
8.KOCAELİSPOR 14 5 6 3 -3 18
9.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 15 4 6 5 3 17
10.CORENDON ALANYASPOR 14 3 4 7 -1 16
11.TÜMOSAN KONYASPOR 15 4 7 4 -4 16
12.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 15 3 6 6 -6 15
13.HESAP.COM ANTALYASPOR 14 4 8 2 -11 14
14.KASIMPAŞA A.Ş. 14 3 7 4 -7 13
15.İKAS EYÜPSPOR 15 3 8 4 -8 13
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 15 2 6 7 -17 13
17.GENÇLERBİRLİĞİ 14 3 9 2 -7 11
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 14 2 10 2 -13 8