REFERANDUM SONUÇLARI: KORKUT VE HASKÖY

16 Nisan´da yapılan halk oylaması sonuçlarına göre Korkut ve Hasköy İlçeleri ile ilgili analizlerde bulunan Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Sosyoloji Bölüm Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Adem Palabıyık, ´´Bundan sonraki yazılarımızda 15 Temmuz sürec

SİYASET 9.05.2017 12:26:24
REFERANDUM SONUÇLARI: KORKUT VE HASKÖY

16 Nisan’da yapılan halk oylaması sonuçlarına göre Korkut ve Hasköy İlçeleri ile ilgili analizlerde bulunan Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Sosyoloji Bölüm Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Adem Palabıyık, “Bundan sonraki yazılarımızda 15 Temmuz sürecinde Muş ilindeki kurum yöneticileri ile yapmış olduğumuz mülakatlar ve yorumlarımızla devam edeceğiz” dedi

16 Nisan’da yapılan halk oylaması tercih sonuçlarına göre Bulanık, Varto ve Malazgirt ilçeleri ile Muş Merkez analizini yapan Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Sosyoloji Bölüm Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Adem Palabıyık, bu defa Korkut ve Hasköy ilçelerine yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Halk oylamasında Korkut ve Hasköy ilçelerini ele alan Yrd. Doç. Dr. Palabıyık, “Saygıdeğer okuyucular, Muş ili için yapmış olduğum referandum analizlerinin sonuncusunu bugün yazıyorum. Önceki yazılarımdaki tespit ve önerilerim oldukça geniş bir karşılık buldu, bunun için bütün okuyuculara teşekkürlerimi sunuyorum, lakin her birey sadece öğrenmek için not almak bazı kesimlerin canhıraş karşılıkları aslında ne kadar haklı olduğumu ve AK Parti için bu ilde daha çok şey yapılması gerektiğini aşikar etti. Bizim gayemiz, Muş ilinin refahını sağlayacak standartlara ulaşılması, bu bağlamda CHP döneminden buralara miras kalan aşiret kültürünün Muş iline bir faydası olmayacağı açıktır. Siyasi tercihlerin, aşiret bağlamından koparılması ev ahbaplık ilişkilerin uzak tutulması ilimizin faydasına olacaktır, yoksa Muş ili epey bir süre daha feodal bağların etkisi ile siyasi tercihlerinin kararlaştırmaya devam ederse maalesef birçok alandaki kalkınma azmini devam ettiremeyecektir. Bu memlekete pastadan pay kapmak isteyen değil gerçekten de “halka hizmetkar” olacak bir siyasi merci gereklidir ve oldukça da elzemdir” dedi.

“Analizlere tekrar geri dönersek önceki Malazgirt başlıklı yazımdaki giriş cümlelerini yeniden hatırlatmakta fayda gördüğümü yinelemek istiyorum, ifadelerin aynen şunlardı: “Bundan önceki yazımızda referandum tercihlerinin Muş iline genel yansımasına ve Muş ilinin ilçelerindeki sonuçları sosyo-politik bir analiz süreci ile yaklaşmış ve elde edilen sonuç açısından başarı ve başarısızlıklar üzerine söylemler geliştirmiştik” diye ifade eden Palabıyık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu söylemlerimizden ortaya çıkan iddia, seçim sonuçlarında Muş il genelinde elde edilen başarının ilçeler göz önüne alındığında ciddi bir sorgulamaya tabi tutulması gerektiği; siyasal aktörlerin tercih sürecinde daha dikkatli olunması gerektiği ve referandum süreci boyunca yapılan çalışmalardaki ciddi eksiklikler olduğu üzerineydi. Bu eksikliklerin giderilmesi için belli başlı bazı öneriler ileri sürmüş ve üzerinde durduğumuz en önemli önerinin ise “halka hizmetkâr” bir siyasi sürecin başarı getirebileceği teorisiydi. Teorik düzeyde olan söylemimizin önemli karşılık bulduğunu düşünüyorum çünkü genel tepki söylem düzeyinde kalan ifadelerin desteklenmesi yönünde olmuştur. Lakin bizim temel amacımız sosyal ve kalkınmacı bir devlet anlayışından meydana geldiği için, halın refah düzeyinin yükselmesinin siyasal sürece ciddi katkı sağlayacağı ve bu katkıyı ancak AK Parti’nin hizmet şuuruna sahip olanlar ile birlikte yürüyebileceği üzerine temellendiğini ortaya koymaktır. Maalesef kırsal siyaset, kentli siyasetin dilinden anlamadığı takdirde ve seçilen adayların bu anlaşılmayan dil üzerinden siyaseti devam ettirme çabaları, kır toplumları üzerinde olumsuz etkilere sebep olmaktadır. Yönetici kadrolan geniş ufuklarının, kırsal gündelik hayatın bir parçayı olmayı becerebilmesi bu bağlamda oldukça önemlidir. Gözlemlediğimiz kadarıyla Muş valiliği bu süreç içinde önemli bir pay sahibidir. 15 Temmuz gecesi, Muş halkının canhıraş biçimde “kendi valisini” koruma çabası bunun önemli ve sosyolojik bir sonucudur. Sayın Yavuz’un 15 Temmuz gecesi almış olduğu kararlar ve attığı adımlar önemli felaketlerin önüne geçmiş ve süreci sabote etmek isteyenlere fırsat vermemiştir. 15 Temmuz gecesi sonrası sürecin istenilen metodolojik yolda ilerlemesinin olasılıkları, Sayın Yavuz’un almış olduğu anlık fakat önemli kararların neticesinde aranmalıdır. Lakin aynı başarının bir önceki yazımda belirttiğim diğer aktörler için geçerli olmadığını bir kere daha bu yazımda dile getirmek istiyorum”.

“AK PARTİ’NİN BU İLÇEDE GERİ PLANDA KALMASINI ARKASINDA HANGİ SOSYOLOJİK GERÇEKLER YATMAKTADIR”

Korkut ilçesini değerlendiren Palabıyık, “Bu değerlendirmeler ile birlikte son seçim sürecinin Korkut ile ilişkisi üzerine bazı analizler yapmanın faydalı olduğu inancındayım. Korkut ilçesinin son referandumdaki oy oranı %46,2’si “evet”, %53,8’i “hayır” tercihini kullanmıştır. Bu tercihten yaklaşık iki yıl önce yapılan genel seçimlerde Korkut’tan yaklaşık %82,93 HDP ve %15,47 AK Parti tercihi çıkmıştır. 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise Recep Tayyip Erdoğan ismi %29,66 Selahattin Demirbaş ismi ise %68,98 oranında bir tercih elde etmiştir. 2014 yerel seçimlerinde ise Hüda-Par 40,1 AK Parti ise 53,6 oranında oy almıştır, BDP’nin oy oranı ise %5,1’dir. 2011 genel seçimlerine geldiğimiz takdirde Sırrı Sakık %1,32, Faruk Işık ve Muzaffer Çakar toplamda % 43 ve Demir Çelik %49,7 oranında oy almıştır. 2010 referandum seçimlerinde ise ilk defa %98,44 evet, %1,551 hayır tercihi kullanılmıştır. Son olarak 2009 yerel seçimlerine gelindiğinde ise SP %42,5; AK Parti ise %41,9 ve DTP %5,4 oranında oy almıştır. Korkut ilçesindeki seçim geleneğine bakıldığı takdirde, AK Parti’nin sürecin sonunda önemli oranda geride kaldığı ve bunun sanki gelenek halini aldığı görülmektedir. Halbuki 2009 seçimlerinde SP ve AK Parti önemli oranlarda oy almıştır. O halde, AK Parti’nin bu ilçede geri planda kalmasını arkasında hangi sosyolojik gerçekler yatmaktadır? Bu soru karşılığında Muş ilinde hayatını devam ettiren yerel siyasetçilerin verebileceği çeşitli cevapların olduğunun farkındayız lakin bizim endişemiz, verilecek cevapların sonuca etkisini olup olmayacağı konusundaki kaygıdır. Süreç içerisinde bakıldığı takdirde, söylemlerin ciddi oranda karşılığını bulmadığı da ortaya çıkmıştır. Korkut ilçesinin sosyo-ekonomik, sosyo-politik ve sosyo-kültürel kodları çözülmeden ve analiz süreci yapılmadan bu tür soruların cevaplarının bulunabilmesi mümkün değildir. Saydığımız değişkenler vakaya dahil edildiği zaman sürecin önemli oranda iki değişken üzerinden ilerlediği görülmektedir. Korkut ilçesindeki önemli bir değişken 49 yaşına kadar olan bireylerin durumudur. İlçe nüfusu ortalama olarak genç kategorisinde yer almaktadır ve gençlerin geleceğine yönelik adımların atılması söz konusu olmalıdır. Ayrıca genç kadın nüfusu da oldukça yüksektir. Her ne kadar ataerkil bir toplumdan bahsetsek dahi Kürt toplumların kadınların aile içindeki işlevi oldukça yoğun ve önemlidir. Kadına yönelik izlenen bir politika Korkut ilçesinde önemli oranda getirilere sahip olacaktır, özellikle HDP’nin bunun farkında olarak yürüttüğü siyaset en önemli pratik sayılabilir. Ayrıca Korkut ilçesindeki “evlenmeme” oranı oldukça yüksektir ve kırsal arenada “evlenememe” önemli bir problemdir. HDP, kadın özgürlüğü adı altında kadınları mücadelesinin kadınların tek başlarına vermeleri gerektiğini savunurken AK Parti’nin burada izleyeceği politikalar tam tersi yönde olmalıdır. İzlenen sosyal politikaların siyasi politikalara olacak getirileri hesaplanmalı ve gerekirse sadece bir ilçe adına özel teşvikler geliştirilmelidir. Bunun içi Aile Sosyal Politikalar, Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfı gibi kurusal yapılanmalara önemli görevler düşebilir. Halkı yakından tanıyan bireylerin bu süreçte alacağı aktif ve özverili görevler, “evlenme” gibi kavram olarak basit ama toplumsal değişken bağlamında etkili olan pratikler üzerinden kendisini varetme fırsatı bulabilir. Siyasi kimliklerin Korkut ile alakalı maalesef üretemediği değişkenler, mevcut olan değişkenler üzerinden sürecin devam ettirilmesine neden olmuştur” ifadelerini kullandı.

“HER İKİ İLÇEDE DE ÖNCEKİ SÜREÇLERDE DTP/BDP GİBİ PARTİLERİN ETKİSİ AZDIR”

Seçim sonuçlarına göre Korkut ve Hasköy ilçelerini karşılaştıran Palabıyık, şunları söyledi: “Bu değerlendirmeler ile birlikte son seçim sürecinin Hasköy ile ilişkisi üzerine bazı analizler yapmanın faydalı olduğu inancındayım. Korkut ilçesinin son referandumdaki oy oranı %91,3 “evet”, %8,7’si “hayır” tercihini kullanmıştır. Bu tercihten yaklaşık iki yıl önce yapılan genel seçimlerde Korkut’tan yaklaşık %30,97 HDP ve %65,97 AK Parti tercihi çıkmıştır. 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise Recep Tayyip Erdoğan ismi %72,74; Selahattin Demirbaş ismi ise %24,68 oranında bir tercih elde etmiştir. 2014 yerel seçimlerinde ise AK Parti ise 52,05; oranında oy almıştır, BDP’nin oy oranı ise %1,1’dir. 2011 genel seçimlerine geldiğimiz takdirde Sırrı Sakık %0,39; Faruk Işık ve Muzaffer Çakar toplamda % 57,4 ve Demir Çelik %13,1 oranında oy almıştır. 2010 referandum seçimlerinde ise ilk defa %98,48 evet, %1,512 hayır tercihi kullanılmıştır. Son olarak 2009 yerel seçimlerine gelindiğinde ise DP %36; AK Parti ise %31,5 ve DTP %1,4 oranında oy almıştır. İki ilçeyi karşılaştırdığımızda en önemli olgunun geçmişlerinde önemli bir dini anlayış mevcutken Korkut’un süreç sonunda dini anlayışın yönlendirdiği partilerin, süreç sonunda terk edilmesidir. Hemen şu soru akıllara gelmektedir; acaba AK Parti Muş İl başkanlığı Korkut’un tarihsel bu durumunu analiz etmek için herhangi bir girişimde bulunmuş mudur yahut süreç Hasköy’de devam ederken neden Korkut bu sürecin dışında kalmıştır. Görülüyor ki her iki ilçede de önceki süreçlerde DTP/BDP gibi partilerin etkisi azdır, özellikle 2009 seçimlerine bakıldığında durum daha net görülecektir. 2009’dan sonra neler yaşanmıştır ki bir ilçe referandum da evet diğeri ise hayır tercihini kullanmıştır.

Bu bağlamda her iki ilçe için yapılacak seçim çalışmalarının metodolojisi diğer ilçelerden farklılık göstermelidir. Kırsal karakterlerin görüldüğü bir alan olarak ifade edilebilecek Korkut ve Hasköy’ün, bilinçli siyasetçilerin söylemlerini duymaları ve düşünmeleri gerekmektedir. Oy istemek yerine sürecin Korkut ve Hasköy’de yaşayan çoklu değişkenli topluma nasıl bir kazanç getireceği ve bu kazancın devam ettirebilmenin yollarının neler olacağının izahı daha önemlidir. Örneğin buradaki diğer toplulukların hangi faaliyetlerine katılma pratiği gerçekleşmiştir? Yada hangi geleneklerin olduğuna yönelik alan çalışmaları yapılmış mıdır? Cumhurbaşkanımızın “hayır” çadırına girmesinin geçmiş pratikler açısından önemli sonuçları mevcuttur. Böylece muhalif kesim ile iç içe olmak ve sadece siyasi değil herhangi bir süreci onlarla birlikte değerlendirmek sayın Cumhurbaşkanımızın “halka hizmetkar” kavramı ile kastettiği olgusal duruma önemli katkı sağlayacaktır.”

“MUŞ İLİNDE SİYASİ SÜREÇ FEODAL KİMLİĞİN HAKİM OLDUĞU AHBAP-ÇAVUŞ İLİŞKİSİNE DAYANMAKTADIR”

İlçelere dair yapmış olduğu analizleri Korkut ve Hasköy ilçesi ile son bulduğunu aktaran Palabıyık, “Muş ilinin Malazgirt, Bulanık, Varto, Korkut ve Hasköy ilçelerine dair yapmış olduğumuz analizlere baktığımızda şu sonuçları görebiliriz; Merkezi bürokrasiyi sürece dahil etmezsek, Muş ili içindeki siyasi aktörlerin başarılı bir performans sergilediğini maalesef ileri süremeyiz. Her defasında az bir oranla kazanılan seçimlerin, gelecek vaat etme açısından sürdürülebilir olduğu ileri sürülemez. Güçlü bir parti olan AK Parti’nin, her seçim sürecinde Muş’un ilçelerinden aldığı oylar aynı kalırken, bunu değişebilmesi yönünde hiçbir analizin yapılmadığı aşikardır. Maalesef Muş ilinde siyasi süreç feodal kimliğin hakim olduğu ahbap-çavuş ilişkisine dayanmaktadır. AK Parti ise bu ilişkiye kurban edilmeyecek kadar güçlü ve büyük bir partidir. Umarız, Muş ili için önemli kalkınmaların merkezi olabilecek AK Parti için, süreç devam ederken, bu feodal ilişkiyi devam ettirmek isteyen kadro ya kendini eleştirel bağlamda gözden geçirir ve devam eder yahut AK Parti’ye layık olan ve “halka hizmetkarlığı” benimsemiş yeni bir kadro sürece dahil olur. Velev ki süreç bu iki seçenekten biri ile devam ettirilmez ise Muş ilinin sürdürülebilir refah oranını düşünmek sadece küçük bir umut olarak kalacaktır” şeklinde konuştu.

İlginizi Çekebilir

CHP’Lİ KARASU VİYADÜK KAZASINI MECLİS’E TAŞIDI

DEM PARTİLİ BOZ, MUŞ’UN ULAŞIM SORUNLARINI MECLİS GÜNDEMİNE TAŞIDI

HÜDA-PAR'LI SÜLÜN: “TESETTÜR, İSLAM MEDENİYETİNİN KODLARINI TAŞIR”

BULANIK’TA YENİ KATILIMLARLA AK PARTİ GÜÇLENDİ

AK PARTİ GENÇLİK KOLLARI BAŞKANI İSTİFA ETTİ

BULANIK’TA İKİ BELDE BELEDİYESİ AK PARTİ’YE KATILDI

BAŞKAN SÖNMEZ GÜVEN TAZELEDİ

AK PARTİ MİLLETVEKİLİ YAZ: "YENİ SÜREÇ DAYANIŞMA VE KARDEŞLİK ÜZERİNE KURULUYOR"

BAKAN BAK, “YAYLALARDA ROKET DEĞİL RAKET SESİ OLSUN”

MUŞ’TA BİRLİK, BERABERLİK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE VURGUSU

  • Pazar 10.9 ° / 7.2 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Pazartesi 12.5 ° / 5.3 ° false
  • Salı 12 ° / 4.3 ° Güneşli

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 15 11 1 3 21 36
2.FENERBAHÇE A.Ş. 15 9 0 6 18 33
3.TRABZONSPOR A.Ş. 14 9 1 4 13 31
4.GÖZTEPE A.Ş. 14 7 2 5 10 26
5.SAMSUNSPOR A.Ş. 15 6 2 7 6 25
6.BEŞİKTAŞ A.Ş. 14 7 4 3 7 24
7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 14 6 4 4 -1 22
8.KOCAELİSPOR 14 5 6 3 -3 18
9.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 15 4 6 5 3 17
10.CORENDON ALANYASPOR 14 3 4 7 -1 16
11.TÜMOSAN KONYASPOR 15 4 7 4 -4 16
12.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 15 3 6 6 -6 15
13.HESAP.COM ANTALYASPOR 14 4 8 2 -11 14
14.KASIMPAŞA A.Ş. 14 3 7 4 -7 13
15.İKAS EYÜPSPOR 15 3 8 4 -8 13
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 15 2 6 7 -17 13
17.GENÇLERBİRLİĞİ 14 3 9 2 -7 11
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 14 2 10 2 -13 8