Tarih: 18.01.2019 18:59

A MİLLİ FUTBOLCU MEHMET ZEKİ ÇELİK MUŞLULARLA BULUŞTU

Facebook Twitter Linked-in

 

 

Fransa´nın Lille takımına transfer olan Muşlu Milli Futbolcu Zeki Çelik, futbola Bursa sporun alt yapısında başlayarak, buradan İstanbul spora transfer oldu. İstanbul spordaki başarılı performansı ile dış transfer dünyasının dikkati çektikten sonra buradan da Avrupa transferini gerçekleştirdi. Şimdilerde Fransa´nın Losc Lille takımında futbol yaşantısını sürdüren Muşlu Mehmet Zeki Çelik, geldiği nokta itibari ile örnek alınması gereken açıklamalarda bulundu.

Futbol kariyerine Bursa´nın Yavuzselimspor takımında başlayan hemşerimiz Mehmet Zeki Çelik Sırasıyla Bursaspor ve İstanbulspor´da oynadıktan sonra geçtiğimiz yıl Fransa´nın Losc Lille takımına transfer oldu. Futboluyla göz dolduran Zeki Çelik A milli takım kadrosuna girmeyi başardı.

Mehmet Zeki Çelik bu hafta üyesi olduğu Bursa da faaliyet gösteren Muş Kızılağaç Beldesi Ve Köyleri Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği (MUŞ KIDER)´İ ziyaret ederek Bursa da Muşlu hemşerileriyle buluştu.

MUŞ KIDER Başkanı Erdal Civak, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek; Mehmet Zeki Çelik bu hafta üyesi olduğu derneğimizi ziyaret ederek bizleri onurlandırdı. Futbol ile ilgilenen gençlerimize öneri ve tavsiyelerde bulundu. Bizler MUŞ KIDER Ailesi olarak kendisiyle gurur duyuyoruz. Bu ziyaretlerinden dolayı kendisine çok teşekkür ediyor, şükranlarımızı sunuyoruz.

Bu vesile ile kendisine inanan güvenen yeteneklerinin ve hayallerinin peşinden koşan tüm gençlerimizin MUŞ KIDER olarak arkalarında olduğumuzu bilmelerini istiyoruz. Gençlerimize güveniyoruz. "dedi.

MEHMET ZEKİ ÇELİK KİMDİR?

17 Şubat 1997 Bursa Yıldırım doğumlu... Muşlu ailenin dokuz erkek çocuğundan en küçüğü. Bursa´da doğdu ve futbol altyapısını da Bursaspor´da aldı. Hem Genç Millî Takımlar hem de iki sezondur formasını giydiği İstanbulspor´daki performansı onu A Millî Takım´a taşıdı. Sonrasında da Fransa´nın Lille ekibine transfer oldu.

EN KÜÇÜK KARDEŞ, EVİN EN ÇOK ÇALIŞANIYDI

Mehmet Zeki Çelik Türkiye Futbol Federasyonu´nun Tam Saha Dergisi´nde kendi hikayesini bakın nasıl anlatıyor; Ailem 1995 yılında Muş´tan Bursa´ya göçmüş. Muş´un merkez köylerindeniz. Babam inşaat ustasıydı, annem de ev hanımı. Biz 9 erkek kardeşiz. En küçük olduğum için evin getir-götür işleri hep bana kalıyordu. Ağabeylerimin hepsi futbol konusunda yetenekliydi. Ama aile şartları o dönemde futbolcu olmalarına izin vermemiş. Bana nasip oldu işte. En küçük olmanın faydasını gördüm diyebilirim. Bir yandan okurken bir yandan da belediyenin kulübünde güreş yapıyordum. Spora çok meraklıydım. Güreşe gittiğimizde hocamız bize futbol da oynatıyordu. Futbol oynarken kendimde bazı yetenekler görmeye başladım. Hoca da beni çok övüyordu. O ara futbol hocaları geldi okula. Onların yönlendirmesiyle Yavuzselimspor´da futbola başladım. Ailem beni futbola göndermek istemiyordu ama ben kendi isteğimle gittim. Orada da hocalar beni beğendi. Yavuzselim´deki antrenörlerim bana çok yardımcı oldu. Bursaspor isteyince de hemen gönderdiler. Allah onlFutbolu nerede öğrendi?

Bursaspor´da futbolun her detayını öğretmeye çalıştılar. Taktiksel olarak nasıl pozisyon alınır, nasıl defans yapılır, nasıl hücum edilir; bunları öğrettiler. Çok iyi bir takımımız vardı. Enes Ünal ve Ertuğrul Ersoy´la aynı kadrodaydım. Yine sürekli Genç Millî Takımlara giden Furkan Emre Ünver vardı. Onlarla beraber çok iyi oynadık. Hocamız Harun Şen´di. Yılmaz Burul Hocam da çok emek verdi sağ olsun.

Küçüklüğümden beri yaşıtlarıma göre iri bir çocuk oldum. Fiziğim her zaman güçlüydü. Yaşıtlarıma oranla kalıplıydım. Ben forvet oynamak istiyordum ama hocalarım daha en başından itibaren beni defansa çekti. Stoper olarak düşünüyorlardı ama ben sağ bek oynamayı istedim. Bursaspor´da da sağ bek olarak devam ettim. Stoper olmaktansa sağ bek oynamaktan daha fazla keyif alıyorum. Çünkü burada görev yaparken çok daha fazla hücuma çıkma fırsatı buluyorum. Nilüferspor´da oynadım. Sonra Karacabey Birlikspor devraldı onları. İsim değişikliği oldu. Kulübüm beni Yeşil Bursa´ya göndermek istedi. Ben de o kulüpte 3-4 sağ bek olduğunu ve gidersem oynama şansımın düşük olduğunu söyledim. Nilüferspor´un başındaki Ferda Cevizci Hoca beni istiyordu. Gerçekten de aldı ve oynattı. Bana değer verdi. Sürekli hücumu düşündüğüm için bana çok kızardı. 3. Lig´de oynadığım o dönemde savunmayı öğrendim. Bana çok katkısı oldu. Savunma yanımı geliştirdim.

Ben futbolla yatıp, futbolla kalkıyorum. Maçları takip ediyorum. Hocalardan analizlerimi alıyor ve dikkatle izliyorum. Çalışmaktan asla yılmam. Kendimi geliştirebilmek için sürekli ekstra çalışmalar yapıyorum. Fiziğimi daha da geliştirmem lâzım. Çünkü kupada Fenerbahçe´ye karşı oynarken eksik olduğumu gördüm. Bir de hücuma çıkarken sonlandırmayı yapamıyorum. Bunun için ekstra çalışıyorum. İdmandan sonra takımdaki ağabeylerimle birlikte orta ve şut çalışmaları yapıyoruz. En iyi oynadığım maçlarda bile eksiklerim oluyor ve takımdaki ağabeylerim bana bu eksiklerimi söylüyor. Bazen bozuluyorum ama doğru söyledikleri için yapacak bir şey yok. Hedeflerim doğrultusunda daha çok çalışıyorum. En başta hocamı dinliyorum. Sonra da çok maç izliyorum. Nihaî hedefim Avrupa´ya gitmek (Gitti). Çünkü fiziğime ve tempoma güveniyorum. Oyun bilgimi ve zekâmı geliştirirsem bunu başaracağıma inanıyorum. Bundesliga´ya yakıştırıyorum kendimi. Zaten izleyen kulüpler de var ve bunu bilmek beni daha da teşvik ediyor.(İstanbulspor süreci) Yalçın Koşukavak Hoca beni izlemiş ve menajerimle görüşüp direkt istemiş. Ancak Bursaspor beni vermek istemiyordu. Niyetleri Yeşil Bursa´ya göndermek veya U21´de kalmamı sağlamaktı. Ancak ben kalmak istemedim. Gözüm daha yukarılardaydı. Yalçın Hoca çok ısrar etse de transferim 1-2 ay sürüncemede kaldı. O arada bir de sakatlık geçirdim ama Yalçın Hoca sağ olsun beni sakat sakat aldı. Çünkü bana inanmıştı. Forma da verdi. Aslında çok gerideydim. Bu durumu maçlarda ben de hissediyordum hocam da hissediyordu. Bana tam 10 maç tahammül etti. Sonra fiziğim oturunca her şey daha iyiye gitmeye başladı. Yalçın Hocamın da Ecmel Faik Sarıalioğlu başkanımın da bugüne gelmemdeki katkısı çok büyüktür. Çok uğraştılar benim için. Sezon bittiği zaman genelde boş durmayı sevmiyorum. Üç gün uzak kalsam futbolu özlüyorum. Birisinin oynadığını görünce benim de oynayasım geliyor. Yaz tatilinde ekstra idman yapıyorum. Bu da kaslarımı hazır tutuyor. Hocalar çalıştığımı görünce şans veriyor. Ben de verilen bu şansları kötü kullanmamaya çalışıyorum. Fransa´nın Lille takımı iki kez beni izlemeye geldi. Üçüncü gelişlerinde ise beni transfer etmek istediklerini söylediler. Ama öncelikle dil problemimi çözmek istiyorum. Bir de Avrupa´ya gitmeden önce Süper Lig tecrübesini de kazanmam gerektiğini düşünüyorum. Belki direkt de gidebilirim gerçi, belli olmaz. Çağlar Söyüncü de Altınordu´dan Almanya´ya gitmişti. Böyle bir örnek de var. Ama Süper Lig´den de beni isteyen takımlar oldu. Açıkçası biraz kafam karışık. Ne yapacağımı tam bilmiyorum. Sezon sonuna doğru düşüneceğim. Şu an maçlar devam ediyor ve ben de işime yoğunlaşmak istiyorum. Talep edilen bir oyuncu olmak çok güzel. Hedefim İstanbulspor´un menfaatleri doğrultusunda; yönetimimiz, başkanımız ve hocamızın da uygun görmesi durumunda büyük kulüplerde ve Avrupa´da forma giymek.

ÖRNEK ALDIĞI FUTBOLCULAR

(Örnek aldığın futbolcu) Manchester City´de Kyle Walker var. Onu daha önce Tottenham´da oynarken de izliyordum. Guardiola kendisini üçlü savunmada stoper olarak da oynatıyor bazen. Aynı şekilde Yalçın Hocam da beni zaman zaman bu şekilde değerlendiriyor. Fiziğim de ona benziyor zaten. PSG´de Thomas Meunier var. Eskiden Maicon vardı. Dani Alves´in hücum özelliklerini çok beğeniyorum. Onları izliyor ve örnek alıyorum. Aslında her oyuncuyu takip ediyorum ve hepsine çok büyük saygım var. Sadece defansif değil, ofansif oynamayı da çok seviyorum. Her yönümle sahada etkili olmak amacındayım. Eğitim çok önemli. Dil gerçekten çok önemli. Özel bir hocam var. Yeni başladık. İlk olarak İngilizceyi öğreneceğim. Sonra gittiğim ülkeye göre dil öğreneceğim. Onun dışında özel fitness hocası tuttum. Onunla birlikte fiziğimi geliştirmek için çalışıyorum. Liseyi bitirdim, üniversiteyi açıktan okumaya devam edeceğim.

NOT: Röportaj Nisan 2018´de yapılmıştı. Mehmet Zeki Çelik Temmuz 2018´de 2,5 milyon Euro´luk bonservis bedeliyle İstanbulspor´dan Lille ekibine transfer oldu. Bonservis bedelinin yarısını yetiştiği kulüp Bursaspor aldı.

İstanbulspor Kulübü Mehmet Zeki Çelik´in transferinin ardından önemli bir karar aldı: "1926 yılından beri, İstanbulspor´umuzun yurt dışına transferini gerçekleştirdiği ilk yerli futbolcu olarak tarihe geçen Mehmet Zeki Çelik´in 22 numaralı forması, yönetim kurulumuzun almış olduğu karar doğrultusunda emekli edilmiştir? denildi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —