BAŞKAN YÜCE, KANSERLE SAVAŞMAYI ANLATTI
Genç Birikim Derneği Başkanı Salih Yüce, “20. Ulusal Kanserli Hastalar Kongresinde” kanserle nasıl savaşılacağını anlattı
Genç Birikim Derneği Başkanı Salih Yüce, Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu tarafından düzenlenen 20. Ulusal Kanserli Hastalar Kongresi’nde konuştu.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Hasan Ali Yücel Konferans Salonu’nda düzenlenen 20. Ulusal Kanserli Hastalar Kongresi’ne katılan Salih Yüce, Genç Birikim Derneği olarak başta çocukları, gençleri ve kadınları olmak üzere toplumun her kesimini kansere karşı korumak, kanserle mücadeleyi ilke haline getirerek toplumsal farkındalığı arttırmayı amaçladıklarını söyledi. Yüce, “Amacımızı gerçekleştirmek için çeşitli yöntemler ve programlar geliştiriyoruz. Eğitim, etkinlik, seminer ve konferanslar düzenleyerek kanserin nedenleri, belirtileri ve korunma yolları hakkında kamuoyunun bilgi sahibi olmasını sağlıyoruz. Düzenli sağlık taramalarının önemini vurguluyor, erken teşhisin kanserle olan mücadeledeki rolüyle ilgili insanları bilinçlendiriyoruz” dedi.
“Tecrübelerimi hastalarla paylaştım”
Yirmili yaşlarda yakalandığı yumuşak doku kanseri nedeniyle uzun bir süre kemoterapi ve radyoterapi tedavisi gördüğünü ifade eden Yüce sözlerini şöyle sürdürdü, “Tedavi esnasında, eğer kanseri yenebilirsem; bir hasta, bir baba ve birey olarak edindiğim tecrübeleri, toplumla ve kanser hastalarıyla paylaşmayı hayal ettim. Kanseri yendikten sonra Muş’ta “Onkoloji Hastaları Yardımlaşma ve Sevgi Derneği”ni kurdum. 2007 yılında genç sağlığı, özellikle kanser konusunda farkındalık yaratmak ve gençlerin kişisel/sosyal gelişimlerine katkı sağlayabilmek adına Genç Birikim Derneği'ni kurdum. Yaklaşık 20 ülkede kanserle olan mücadelemi anlatma ve AB Gençlik Projeleri ile tanışma imkanı buldum. 18 yıldır kanserle mücadelede farkındalığı ve bilinci arttırarak toplum sağlığını iyileştirmek amacıyla çeşitli faaliyetler yürütmekteyim.”
“Adım adım güçlenerek çalışıyoruz”
Hedeflerini anlatan Yüce şöyle konuştu, “Kanserle mücadelede sosyal farkındalığı arttırarak toplum sağlığının iyileşmesine katkı sunmayı hedeflemekteyiz. Bu yolda ilerlerken gönüllüler ile birlikte oluşturduğumuz ağ ile kamuoyunun desteğini alabilmeyi ve ulusal/luslararası yapacağımız iş birliklerimizle daha da büyümeyi amaçlamaktayız. Hedeflerimize her geçen gün adım adım güçlenerek, çalışarak ve en önemlisi inanarak ulaşıyoruz.”
Kanserde erkem teşhisin önemi
Türkiye’deki kanser verilerine de değinen Yüce, “Dünya Sağlık Örgütü istatistiklerine göre; Türkiye’de 2000 yılında 89,4 bin kişi kanserden dolayı hayatını kaybederken, 2015 yılında bu sayı 103,7 bine yükseldi ve yüzde 16 artış gösterdi. Raporda, ‘Dünyada her yıl 14 milyondan fazla insana kanser teşhisi konuyor. 2030 yılında kanser teşhisi koyulan hasta sayısının 21 milyona çıkarılması öngörülüyor. Kanserden ölümlerin, ana nedeni teşhiste yaşanan gecikme bilgisi yer verilen raporda, kanserde erkem teşhiste, toplum bilincinin arttırılması, kanser tedavisi için sağlık çalışanlarına ve sağlık merkezlerine yatırım yapılmasının önemi vurgulanıyor. Dünyada, kadınlarda ilk 3 kanser türü; meme, kolon ve akciğer kanseriyken, Türkiye’de sıralama meme, tiroid ve kolon kanseri şeklindedir. Günümüzde kanser en sık ölüm nedenleri arasında ikinci sıradadır. Kanserde erken teşhis ve taramanın yanında; nedenleri, risk etmenleri ve belirtileri hakkında toplumda kanser konusunda farkındalığı arttırarak bilinç oluşturmak, davranış ve tutum değişikliği yaratmak oldukça önemlidir” diye konuştu.
“Genç Birikim Derneği olarak kanserle mücadelede toplumsal rolümüzün farkındayız”
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre kanserin hızla yayılan günümüzün en önemli hastalıkları arasında olduğunu vurgulayan Yüce şunları kaydetti, “Genç Birikim Derneği olarak kanserle mücadelede toplumsal rolümüzün farkındayız. Toplum sağlığının iyileştirilmesine destek olmak aynı zamanda meme kanserine karşı farkındalık ve bilinç uyandırmak amacıyla farklı hedef gruplarına ulaşabileceğimiz çeşitli iş birlikleri ile pek çok çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Kanser sadece belli zümrenin hastalığı değildir. Küresel bir salgın olarak nitelendirebileceğimiz bu hastalık ile mücadelenin sadece ulusal bir mücadele olmadığını belirtmek isteriz. Daha çok bireye ulaşabilmek, farkındalığı ve bilinci arttırabilmek için işbirliği yürüttüğümüz kurum ve kuruluşların varlığı bizler için çok kıymetlidir. Sesimizi daha güçlü duyurabilmek ve kanser hastalarının sesi olmak için çıktığımız bu yolda sizlerin destekleri esirgenemez. ‘’Kanserden daha güçlüyüz’’ mottosuyla birlikte bu mücadelenin kahramanları olmak dileğiyle.”
