MŞÜ’DE SEMPOZYUM SERİSİ DEVAM EDİYOR

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) daha önce iki defa düzenlemiş olduğu “İslam Düşüncesinde Eleştiri Kültürü ve Tahammül Ahlakı” başlıklı sempozyumun üçüncüsünü düzenliyor.

EĞİTİM 1.02.2021 18:33:00
MŞÜ’DE SEMPOZYUM SERİSİ DEVAM EDİYOR

MŞÜ’DE SEMPOZYUM SERİSİ DEVAM EDİYOR

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) daha önce iki defa düzenlemiş olduğu “İslam Düşüncesinde Eleştiri Kültürü ve Tahammül Ahlakı” başlıklı sempozyumun üçüncüsünü düzenliyor.

 

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) birincisini 26-28 Nisan 2019, ikincisini 7 Aralık 2020 tarihinde gerçekleştirdiği “İslam Düşüncesinde Eleştiri Kültürü ve Tahammül Ahlakı” başlıklı sempozyum serilerinin üçüncüsünü 28-29 Mayıs 2021 tarihinde yapmayı planlıyor.

Sempozyum düzenleme kurulu tarafından yapılan açıklamada, daha önce yapılan 2’inci sempozyum hakkında bilgiler paylaşıldı: “İkinci sempozyumda, eleştirel düşünce ve tahammül ahlakının İslami ilimlerin genel anlamda teşekkülünü tamamladığı ilk beş yüzyıldaki yansımalarına odaklanmıştık. İlimlerin ana temaları ve usul arayışları konusunda özgürce düşünmenin baskın olduğu bu dönemdeki faaliyetlerin farklı ilim dallarında nasıl bir eleştirel bakış açısıyla yapıldığı, sempozyumda sunulan tebliğlerin odağını oluşturmuştu. Mamafih 12.yüzyılla başlayan ve Osmanlı Devleti’nin fiilen yıkıldığı 19.yüzyıla kadar süren uzun tarihi dönemin, sempozyumda ulaşılması amaçlanan hedefler açısından çok daha farklı ve zengin bir mirası barındırdığının farkındaydık. Tefsir, Hadis, Kelam, Fıkıh ve Tasavvuf gibi ilimlerin çatısını oluşturan temel kavram, teori, okul/ekol ve tasniflerin tamamlanmasını takip eden bu dönemde bir taraftan alt disiplinlerin belirlenip derinleştirilmesine ve usule dönük tartışmalar yapılmış, diğer taraftan ilimler arasında güçlü etkileşimlerin yaşandığına şahit olunmuştur. Örneğin Kelam-Felsefe, Kelam-Mantık, Tasavvuf-Felsefe gibi disiplinler arasında gerçekleşen bu etkileşimler, tercümeler kanalıyla İslam düşünce geleneğine kısmen nüfuz etmeye başlayan dış kaynaklı düşüncelerin mahiyetine ve İslamî ilimler üzerindeki tesirlerine dair yeni tartışmaların gündeme gelmesine neden olmuştur. Bu tartışmaların izdüşümlerini takip etmek, araştırmacıların ciddi çabalarına ihtiyaç duymaktadır.”

 “MEZKÛR DÖNEM MERAKLILARA İLGİNÇ VERİLER SUNMAKTADIR”

Açıklamanın devamında: “İslam düşüncesinin çeşitlilik, süreklilik ve yenilik dengesini farklı alanlarda nasıl sağladığını göstermesi bakımından mezkûr dönem meraklılara ilginç veriler sunmaktadır. Zira her ne kadar mütekaddimûn döneminde yaşayan âlimlerin ve telif ettikleri eserlerin Gazalî ile başlatılan ve muteahhirûn olarak ifade edilen sonraki dönem âlimlerine ve onlar tarafından telif edilen eserlere ortak bir referans alanı oluşturduğu ifade edilebilirse de fikrî, bireysel ve toplumsal alanda ortaya çıkan ihtilafları çözmek, muhasebe ve yenilenme arayışlarına makul bir seyir kazandırmak kolay olmamış, İslam dünyası özünde gelenek-yenilenme, merkez-muhit, felsefe-din kategorilerine dayanan gerilimlerin de olduğu zengin bir tartışma alanına tanık olmuştur. Kanaatimizce bu tartışmalara hâkim olan eleştirel bakış açısını ve buna verilen tepki biçimlerini çözümlemek, çağdaş İslam düşüncesine yön veren eleştiri dilini anlamak açısından hayatîdir.”

MÜTEAHHİRÛN DÖNEMİ

Müteahhirûn dönemiyle birlikte İslam düşüncesinin bütün alanlarında muazzam ilmî gelişmeler yaşandığının belirttiği açıklada; “Sadece ulema ve eser isimlerini sıralamanın dahi ancak hacimli bir çalışmayla mümkün olabileceği bu dönem, oryantalistlerin iddia ettiğinin aksine çok ciddi bilimsel yeniliklere ve keşiflere sahne olmuştur. Gazalî’nin bir yandan Kelam ve Felsefeye yönelttiği sistematik eleştiriler öte yandan mantığı bir yöntem olarak kullanmaya başlaması; İbn Sina düşüncesi etrafında şekillenen tartışmaların tahkîk ve keşif şeklinde güçlü ve sistematik bir eleştirel seviye kazanması, İbn Arabî’nin Kelam ve Felsefeyi de içine alan bir tasavvuf düşüncesi için teorik zemin oluşturma çabası, Abdülkahir el-Cürcânî’nin Nahiv, Belağat, Mantık ve Kelam gibi farklı alanlardaki problemleri dil felsefesinin temel soruları üzerinden izah etmeye çalışması türünden örnekler, ele aldığımız dönemin tartışma, tenkit ve tepki biçimlerine dair sayısız veri sunacaktır. Tefsir, Hadis, Kelam, Fıkıh, Tasavvuf, Dil, Mantık, Felsefe, Ahlak gibi alanlarda bütün büyük okulların, temel teorilerin, derinleşmiş tasniflerin ve kompleks istidlâl biçimlerinin teşekkül ettiği bu dönem, aynı zamanda Matematik, Tıp, Kimya, Astronomi, Coğrafya ve Tarih gibi alanlarda da muazzam gelişmelere ve tartışmalara tanıklık etmiştir. Bu dönemde cedel, tehâfüt, âdabu’l-bahs ve’l-münâzara, ilm-i hilâf, hilâfiyat, takrîr, siyasetnâme, nasihatnâme ve muâraza gibi kavramlarla anılan ve farklı ilim dallarını temsil eden eleştiri gelenekleri oluşmuştur. Şerh, hâşiye, tahkîk, tecrîd, tetkîk, tenbîh, telhîs, metâlib, takrîr, takrîb ve zeyl türünden çalışmalarla yeni ve özgün eleştiri teorileri geliştiren âlimler, ele aldığımız dönemin temel karakteristiğini belirlemişlerdir.” Dedi.

“KAOS VE ÇALKANTILARA MÜSTESNA BİR REHBERLİK SUNACAĞI ÜMİDİNİ TAŞIYORUZ”

Açıklamada son olarak ise 12.-19.yy. arası dönemde, aynı zamanda siyasi ve toplumsal anlamda büyük oluşumlar ve yıkımların gerçekleştiği belirtilerek: “Haçlı ve Moğol saldırılarının oluşturduğu tahribat radikal evrilmelere ve tartışmalara yol açmıştır. Benzer bir sonuç Yunan felsefesi, Mısır, Hint ve Mezopotamya kültürlerinin intikaline bağlı olarak kültürel alanda ve dinî anlayışlarda ortaya çıkmıştır. Farklı yerlerde kurulan devletler, hanedanlıklar, beylikler ve bunlar arasında ortaya çıkan savaşlar, Endülüs ve son olarak etkileri bugüne kadar devam eden Osmanlı Devleti tecrübesi, sadece siyasî ve askerî alanda değil, düşünce ve kültür dünyasında da yeni paradigmalar üretmiştir. Bütün bu gelişmelerin yol açtığı ve neredeyse tamamen heterojen ve kompleks ilişkiler düzleminde cereyan eden hadiselerin neden olduğu düşünsel çalkantılara düzen ve istikrar kazandırmak isteyen ulema, hem kendi içlerinde gelişen tartışmalara dâhil olmuşlardır hem de muhalif oldukları düşünce havzalarına mensup ilim adamlarıyla ciddi hesaplaşmalara girişmişlerdir.

İslam medeniyetinin geniş bir coğrafyayı, uzun bir tarihsel dönemi ve sayısız insan topluluğunu içine alan hinterlandını dikkate aldığımızda, İslam düşüncesinin ve bu çerçevede ortaya çıkan ilimlerin her alanda dünya kültür mirasına eşsiz bir koleksiyon kazandırdığını söyleyebiliriz. Bu koleksiyonun eleştiri kültürü ve tahammül ahlakına dair barındırdığı birikimi keşfetmeye dönük çabaların hem İslam dünyasında yaşanan ihtilaf ve çatışmalara hem de insanlığın içine düştüğü kaos ve çalkantılara müstesna bir rehberlik sunacağı ümidini taşıyoruz.” denildi.

İlginizi Çekebilir

LGS TÜRKİYE BİRİNCİLERİNDEN VALİ ÇAKIR’A ZİYARET

MUŞLU ÖĞRENCİLERDEN LGS’DE BÜYÜK BAŞARI

HAYVANCILIK EĞİTİM, UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KURULUYOR

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ MALAZGİRT PROJESİNE BİLİMSEL KATKISINI SÜRDÜRÜYOR

BULANIK VE MALAZGİRT MYO’LARDA EĞİTİM VE KALKINMA MASAYA YATIRILDI

GELECEĞE YÖN VERECEK PROJELER GÖRÜCÜYE ÇIKTI

BAŞKAN BARIŞAN, “EĞİTİM YILI SONA ERDİ, SORUNLAR ACİLEN ÇÖZÜLMELİ”

OKUMA YAZMA HAYALİ KURAN KADINLAR, YILLAR SONRA HAYALLERİNE KAVUŞTU

KARNE HEYECANI YAŞANDI

VALİ ÇAKIR'DAN EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI SONU MESAJI

  • Perşembe 32.3 ° / 17.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cuma 32 ° / 14.9 ° Güneşli
  • Cumartesi 35.1 ° / 16.5 ° Güneşli

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 36 30 1 5 60 95
2.Fenerbahçe 36 26 4 6 51 84
3.Samsunspor 36 19 10 7 14 64
4.Beşiktaş 36 17 8 11 23 62
5.İstanbul Başakşehir 36 16 14 6 4 54
6.Eyüpspor 36 15 13 8 5 53
7.Trabzonspor 36 13 11 12 13 51
8.Göztepe 36 13 12 11 9 50
9.Rizespor 36 15 17 4 -6 49
10.Kasımpaşa 36 11 11 14 -1 47
11.Konyaspor 36 13 16 7 -5 46
12.Alanyaspor 36 12 15 9 -7 45
13.Kayserispor 36 11 13 12 -12 45
14.Gazişehir Gaziantep 36 12 15 9 -5 45
15.Antalyaspor 36 12 16 8 -25 44
16.Bodrum FK 36 9 17 10 -17 37
17.Sivasspor 36 9 19 8 -16 35
18.Hatayspor 36 6 22 8 -27 26
19.Adana Demirspor 36 3 28 5 -58 2