MUŞLULAR HANİYE’NİN SON VASİYETİNİ YERİNE GETİRDİ
Uğradığı suikast sonucu şehit olan Hamas Siyasi Büro Lideri İsmail Haniye'nin '3 Ağustos'ta Filistinli esirlere destek amacıyla meydanlar inmeye' çağırmıştı. Muşlular hem Haniye, hem de Filistinliler için meydanlara indi. Filistin’e destek yürüyüşünde konuşan Memur Sen İl Temsilcisi Mahir Barışan, “Ey soykırımın işbirlikçileri, ey katil İsrail, ey soykırımcı ABD, mazlumun ahı sonunuz olacak. İşlediğiniz suçlar yakanıza yapışacak. Alçaklığınız adınızın başına yazılacak. Bin yılda geçse soykırımla anılacaksınız” diyerek seslendi
Muş’ta İran'ın başkenti Tahran'da uğradığı suikastta yaşamını yitiren Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye için yürüyüş düzenlendi.
Hamas Siyasi Büro Lideri İsmail Haniye’nin İran’da düzenlenen suikast sonucu şehit edilmesinin ardından Türkiye’de tepkiler çığ gibi büyüyor. Muş’ta da Mescidi Aksa Platformu’nun çağrısı ile akşam namazında Kent Meydanı’nda toplanan yüzlerce vatandaş ve STK temsilcileri Gazze’nin sesi olmak için yürüdü. Kent Meydanı’ndan İmamı Şafii Camisi’ne kadar yürüyen yüzlerce kişi, ‘Muş’tan Kudüs’e direnişe bin selam’ ve ‘Katil İsrail Filistin’den defol’ sloganları attı.
Yürüyüşün ardından yapılan basın açıklamasında konuşan Memur-Sen İl Temsilcisi Mahir Barışan, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’de insanlık tarihinin en korkunç soykırımını gerçekleştirdiğini belirtti. Barışan, “40 bin kardeşimizi alçakça katletti, 100 binden fazla kardeşimiz de yaralı. Gazze şeridinde ayakta kalmış tek bir şehir tek bir mahalle kalmadı. İnsanların sığınabilecekleri tek bir güvenli nokta bile yok. Gazze’de daracık bir alana hapsedilmiş üç milyon insan bütün insanlığın sessiz bakışları arasında yaşanan soykırımda çaresizce sıranın kendilerine gelmesini bekliyor. Mazlum ve masumlar Faşist ABD’nin Siyonistlere verdiği silahlarla havadan, karadan, denizden bombalanıyor. Ağızlarından insan hakları sözünü düşürmeyen İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkeler soykırıma açık destek veriyor. Siyonizm’in hizmetindeki Batılı sermaye soykırımı finanse ediyor. Küresel medya sansür, çarpıtma, dezenformasyonla soykırımı örtüyor, vahşeti gizliyor” dedi.
“Küresel zalimler bir araya gelmiş”
“Küresel zalimler bir araya gelmiş Gazze’de planlı programlı bir soykırım uyguluyor” diyen Barışan şöyle konuştu, Kundaktaki bebekleri, sokaktaki çocukları, camide ibadet edenleri, un kuyruğundaki aç insanları öldürüyorlar. Meleklerin lanet okuduğu, şeytanların hayranlıkla izlediği bu alçakça, namussuzca vahşet karşısında BM çaresiz, BMGK ikiyüzlü, uluslararası toplum sessiz. Hitler Avrupa’sının, soykırımcı ABD’nin şımarık çocuğu İsrail öldürdükçe alkışlanıyor, daha çok öldürmesi için teşvik ediliyor. Gazze kasabı, Hitler artığı katil Netanyahu, Nazi meclisinden farksız ABD Temsilciler Meclisi’nde konuşturulmakla kalmıyor, öldürdüğü çocuklar için dakikalarca ayakta alkışlanıyor. Siyonist rejim, Sayın Cumhurbaşkanımızın haklı itirazları karşısında ABD’den aldığı bu güçle hadsizce, alçakça Cumhurbaşkanımızı ve onun şahsında milletimizi tehdit ediyor. Bu kuru tehditlerle milletimizi ve Cumhurbaşkanımızı sindireceğini sanıyor. Yine Siyonist katiller, ABD’den aldığı güçle barış ve ateşkesin en büyük umudu olan asil bir lider, korkusuz bir mücahit, Gazze davasına ömrünü adamış İsmail Haniye’yi, gözlerimizi dolduran, bileklerimizi sıktıran ve yüreklerimizi kahreden elim suikastla şehit ettiler. Şehidimize Allah’tan rahmet, ümmetimize baş sağlığı diliyoruz.”
“Filistin’in direncini kıramayacaklar”
Düzenlenen suikast ile Filistin’in direncini kıramayacaklarının altını çizen Barışan, “Onlar Haniye’yi öldürdüklerini sanıyorlar “oysa Allah yolunda öldürülenler ölüler değildir” ve “onlar Rabbimizin katında rızıklanmaktadırlar.” Onlar, bu suikastlarla direnişi durduracaklarını, Filistin’in direncini kıracaklarını, özgürlüğe olan inancı yok edeceklerini sanıyorlar. Ama yine yanılıyorlar ve yanıldıklarını gün gelecek görecekler. Şehid Heniyye’nin dediği gibi ’Suikastların direniş güçlerini, Hamas’ı, Filistin halkını zayıflatacağını düşünenler büyük bir yanılgı içindedir.’ Suikastlar direnişi, Filistin halkını direnişi ve mücadeleyi yükseltmeye teşvik edecek, güçlendirecektir" şeklinde konuştu.
“İsrail devlet değil, terör örgütüdür”
İsrail’in terör örgütü olduğunu ve bu şekilde muamele görmesi gerektiğini dile getiren Barışan sözlerini şöyle sürdürdü, “Bütün dünya bilsin ki; İsrail bizim için devlet değil terör örgütüdür ve bir terör örgütüne nasıl muamele edilmesi gerekiyorsa öyle muamele görmelidir. İsrail, bizim için emperyalizmin tetikçisi, yağmacı gasp çetesidir. İsrail, yalanın, alçaklığın, namussuzluğun örgütlü biçimidir. Bunlar Firavunun zalimliği, Nemrudun kibri, Haman’ın azgınlığını miras alanlardır. Bunlar İbrahim’in Musa’nın, İsa’nın ilahına savaş açanlardır. Biz, onların ne kadar korkak olduklarını, ihanetle yoğrulmuş ruhlarını çok iyi biliyoruz. Onlar ancak eman altında olanları öldürürler. Savunmasızları, çocukları, kadınları, ihtiyarları, masumları katlederler. Onlar ancak, hastaneleri ibadethaneleri bombalarlar. Onlar sanıyor ki akıttıkları kan yanlarına kalacak, sanıyorlar ki bu zulüm devranı böyle sürüp gidecek. And olsun yanılıyorlar. Çünkü biz biliyor ve inanıyoruz ki zulm ile abad olanın ahiri berbad olur. Akıbetleri diğer tüm zalimler gibi olacak. Firavun gibi, Nemrut gibi, Hitler gibi olacak. And olsun biz bu hesabı kapatmayacağız. Bebek katili vahşiler, soykırımcı Siyonistler, işbirlikçi emperyalistler. Döktükleri kanda boğulmadıkça durmayacağız. ABD ve Siyonist işgal çetesi Filistin’den defolmadıkça susmayacağız.”
“Filistin toprakları Filistin halkınındır”
“Filistin toprakları Filistin halkınındır. Bir çakıl tanesinde bile meşru bir hakkı olmayan, Filistin’deki bir zeytin ağacı kadar bile tarihi olmayan İsrail, 139 ülkenin tanıdığı, başkenti Kudüs olan Filistin Devletinden defolup gitmelidir” diyen Barışan şunları kaydetti, “Ey katil İsrail, ey soykırımcı ABD, ey soykırımın işbirlikçileri, mazlumun ahı sonunuz olacak. İşlediğiniz suçlar yakanıza yapışacak. Alçaklığınız adınızın başına yazılacak. Bin yıl da geçse soykırımla anılacaksınız. Tutuşturduğunuz zulüm yangında kavrulacaksınız. Siz de, yardakçılarınız da yenileceksiniz, direniş kazanacak, insanlık kazanacak. Bizler Muş’tan bütün uluslararası topluma, dünyanın vicdanı kararmamış liderlerine sesleniyoruz. Soykırımın durdurulması, bu vahşete dur denilmesi için uluslararası dengelere, reel politiğe, ulusal çıkarlara daha ne kadar çok kurban verilmesi gerekiyor? Susmak vahşetin ortağı olmaktır. Gazze’de yaşanan soykırım bir an önce durdurulmalıdır. Derhal ateşkes sağlanmalı, ilaç ve gıda başta olmak üzere insani yardımının acilen önü açılmalıdır. ABD ve diğer ülkelerin soykırıma silah desteği durdurulmalıdır. Ve buradan insanlığın vicdanına sesleniyoruz: Soykırımın durdurulması için bütün insanlık ayağa kalkmalı, meydanlar sokaklar caddeler “Özgür Filistin” sloganlarıyla inletilmeli, liderlere baskı yapılmalıdır. Ve yine buradan İslam ülkelerine sesleniyoruz: Gün; zulme, Siyonizm’e, emperyalizme karşı bir olma, vahdet şuuruyla bir araya gelme, insanlığın sesini yükseltme, mazlumlara masumlara sahip çıkma günüdür.”