MUŞ’UN BAĞCILIK KÜLTÜRÜ BELGESELLEŞTİRİLDİ
Muş Alparslan Üniversitesi, kentin unutulmaya yüz tutmuş bağcılık kültürünü akademik bir belgeselle kayıt altına aldı.
Muş Alparslan Üniversitesi, kentin unutulmaya yüz tutmuş yerel değerlerinden biri olan bağcılık kültürünü belgesel çalışmasıyla gün yüzüne çıkardı. Kentin tarihsel ve kültürel mirasında önemli bir yere sahip olan bağcılık geleneği, akademik katkı ve yerel iş birlikleriyle hazırlanan belgeselde kapsamlı biçimde ele alındı.
İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tülay Yazıcı danışmanlığında yürütülen projede, Muş’un tanınmış gazetecilerinden ve aynı zamanda bir bağcı olan Mehmet Şahin Toplu ile yapılan röportaj öne çıktı. Toplu, “Bağcılık çocukluktan gelen bir tutkudur. Hem doğayla iç içe olmayı hem de geçmişle bir bağ kurmayı sağlıyor. Bu kültürü yaşatmak için çabalıyorum,” sözleriyle geleneğin toplumsal ve duygusal yönüne dikkat çekti.
Belgeselde, Muş’un özgün üzüm çeşitleri, bağ evlerinin toplumsal yaşamdaki yeri, hasat gelenekleri ve bağcılığın kuşaklar arası aktarımı gibi temalar işlendi. Görsel arşiv, doğa çekimleri ve tanıklıklarla desteklenen yapım, bölge kültürüne dair önemli bir hafıza arşivi sunuyor. Projeye Muş Gazeteciler Birliği Başkanı Tuncay Çanga da katkı sağladı.
Belgesel çalışmasına ilişkin değerlendirmede bulunan Rektör Prof. Dr. Mustafa Alican, üniversitenin sadece bilimsel çalışmalarla değil, aynı zamanda kültürel mirası yaşatmak ve belgelemek konusunda da sorumluluk taşıdığını vurgulayarak şunları söyledi: “Bağcılık, Muş’un sosyal ve kültürel dokusunun önemli parçalarından biridir. Üniversite olarak bu tür yerel değerleri görünür kılmak, kayıt altına almak ve gelecek kuşaklara aktarmak bizim için bir görevdir. İletişim Fakültemizi ve emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Bu çalışma, sadece bir belgesel değil; aynı zamanda bir kültür aktarımıdır.”
Doğup büyüdüğü topraklarda bağcılık geleneğini yaşatan Muş’un Sesi Gazetesi eski sahibi Mehmet Şahin Toplu, röportajda Muş’un geçmişteki bağcılık potansiyelinden, meyve çeşitlerinden, meşhur Muş üzümünden ve bağ evlerinin sosyal yaşamdaki yerinden bahsetti. Toplu, “Çocukken babamla birlikte her sabah erkenden bağa giderdik, babadan kalma bir gelenek, bu işi para için yaparsanız zevk almazsınız. Bağcılık işi doğayla olan ilişkinizde saklı. Doğayı severseniz, bağlılık dünyanın en zevkli işidir. Ben çocukken bu zevki tatmaya başladım, bu aşk 50 yıldır devam ediyor. Ben bu kültürü hâlâ yaşatmaya çalışıyorum,” ifadelerini kullandı.
Tamamlanan belgeselin, üniversitenin katkısıyla önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşılması planlanıyor.
