3 ARALIK ENGELİLER GÜNÜ!
Sözüme engellilere ithaf ettiğimi ‘Akrostiş’ bir şiir ile başlamak istiyorum;
Emanetsin, yüreğimdeki ses gibi
Nefes alışımda solurum seni
Gel, beyaz gül kırmızı gül gibi
Elif olur tozar, bulurum seni
Lakin kıyamda bir saf dağlar gibi
Lütfet gönüllerde okurum seni
İçimdeki yıldızlar sevgi yağmuru…
Şirazlı Sadi’ye soruyorlar, insan(hayat) nedir diye?
Hafızalara bir nakış gibi işlenecek şekilde, insanı ve hayatı en iyi şekilde tarif eden şu cevap veriyorlar; “Yek katre-i hûnest hezar endişe” Yani, “Bir damla kan binlerce endişe”
Bir dörtlükte,
“Yâre varmak hoştur amma.
Yaren olmak başkadır başka
Ateş olmak hoştur amma
Yanık olmak başkadır, başka!”
Buraya kadar, bütün çabamız insanı tarif gayretindeydi.
O gayret bizleri kendimizi ve dışımızdaki dünyayı elbette ki, tanıma ve anlama fırsatını ve de ferasetini verecektir.
Bizleri korkutan, göz körlüğü değil, gönüllerin körlüğüdür.
Bizleri ürküten insan mizacının sertliği değil, kalplerin katılığıdır.
Bir söz vardır; “Halden bilen âlim, halden bilmeyen zalim” diye!
İnsanına ve milletine hizmet, o insanı yüceltir; milletine efendi yapar.
3 Aralık Tarihi, ENGELLİLER GÜNÜ! “Özünü bilir isen, özürden kurtulursun”
Öncelikle özümüzü ve sözümüzü bilmeliyiz.
Bizim parçamız, bize ait olan insanımızın dertlerine hemhal olarak, onlarla hayatı paylaşmalıyız. Paylaşmak, ‘dertlere ve dertlilere doktor’ acılara ise bir bakıma en özge tedavidir.
Dinimiz, örfümüz ve aklımız öyle hassas teraziler kurmuştur ki,
‘Engelliye asıl şefkatle örülen bir hayat yolunu’ çizmiştir.
Hadis; “Körlük, günahların mağfiret edilmesini sağlar;
Sağırlık da günahların affedilmesine sebeptir.
Cesetten eksik olan her aza, kendi ölçüsünde, günahların affına netice verir” (Ramuzu’l hadis) Bu hadiste, sakat mü’minler için büyük bir müjde, kurtuluş ve teselli vardır.
Yarın neyin nasıl ve ne şekilde olacağını bilemeyiz.
Bildiğimiz bir şey varsa, “Her insan bir âlemdir” ve de, “Yaratılanların en şereflisidir!”
Hiçbir kimseyi bedeni veya fiziki bir özründen kınama hakkımız yoktur/ olamazda…
Ve ne de o insanlarımızı toplumdan tecrit etme gibi basit diyebileceğimiz bir davranış!
Bunan tamamen aksine, ‘onlar bizlerin bir parçasıdır’
Hayatımızı ve dünyamızı onlarla paylaşmasını bileceğiz.
Bu bir fedakârlık değil, aksine bizlerin asli görevi arasında yerini almalıdır.
Türkiye’mizde de artık, ‘engelli vatandaşlarımızın’ organize olduklarını, sivil hayatta giderek güçlendiklerini görmek bizlere ayrı bir heyecan veriyor..
Artık günümüz Türkiye’sinde; yürüdüğümüz kaldırımlarda, alışveriş merkezlerinde,
Kamu kurum ve kuruluşlarında, öyle ki, ‘kentsel dönüşüm projelerinde’
Engelli vatandaşlarımız için belli standartlar getirilmeye başlanmıştır.
Şunu hemen ifade edelim; “En büyük engel sevgisizliktir!”
Hayata yürümeyi, ‘engelliden…’ onun ruh dünyasından öğreneceksin”
Ecdat, “Ne oldum değil, ne olacağım demeli…”
Otur düşün, “Hiçbir engel Allah’a kul olmaya engel değildir!”
Göz, gönül, ufuk, basirette açık olmalıdır…
Tekrar ifade ediyoruz, “Asıl körlük cehalettir!”
Sabırla, gayretle, hamiyetle, ‘sevgiye/ gönüllere…’ yürüyeceğiz!
Emanetsin, yüreğimdeki ses gibi
Nefes alışımda solurum seni
Gel, beyaz gül kırmızı gül gibi
Elif olur tozar, bulurum seni
Lakin kıyamda bir saf dağlar gibi
Lütfet gönüllerde okurum seni
İçimdeki yıldızlar sevgi yağmuru…
Dökülür, ‘gonca gül’ ırmaklar gibi
Suyla gelen efsanelerim de;
Işığımsın, kaynağın Anadolu…
Türk’ün yüreği şefkatle anılır…
Şefkatle, merhametle, aşkla, ‘engelleri aşacağız’
Bozkır Anadolu’da birlikte yaşayacağız…
Birlikte… Işığa, aydınlığa yürüyeceğiz!
Tıpkı Belh ’ten, Buhara’dan, Ahlat’tan;
Sevda erenlerine merhabalar…
Merhaba, ‘şefkatle dokunanlara…
Kaleme, kalemin çizdiği nakışlara…
Merhaba, ‘gönülden kopan…’ alkışlara…
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından açıklanan, “engelli istatistik Eylül- 2022 bülteni”
O bültende yer alan resmi kayıtlara göre Türkiye’de; “2 milyon 511 bin 950” toplam engelli var.
Bu engellilerin, “ bir milyon 414 bin 643’ü Erkek Engelli…”
Bu engellilerin, “bir milyon 97 bin 307’si Kadın Engelli…” oluşturuyor.
Türkiye’mizde, “Ağır Engellilerin sayısı ise, 775 bin 012…”
Burada bizleri sevindiren en önemli gösterge, “İşgücüne katılım…”
Ağustos 2022 rakamlarına göre, İşgücüne katılım oranı Erkeklerde; “yüzde 35,4…” Bayanlarda ise, “yüzde 12.5’lerdedir…”
Haziran-2022 tarihinde Çekya’da yapılan “Özel Sporcular Atletizm Dünya Şampiyonası’nda;
Türkiye tarihinde ilk defa 30 madalya ile zirvede yer alacaktı!”
Bu başarılar arasında, Emirhan Akçakoca’nın, “100 metrede dünya rekoru kıracaktı…”
03 Aralık Tarihine özel önem veririm… Bugüne bizler sevgiyle uyanalım…
Yüzümüzden tebessüm eksik olmasın…
Selam ve Muhabbetle