Bedrettin KELEŞTEMUR


ANADOLU’DA SOHBET KÜLTÜRÜ

FİKİR BAHÇESİ


ANADOLU’DA SOHBET KÜLTÜRÜ

Bedrettin KELEŞTİMUR

Muş Alparslan Üniversitesi Rektörlüğünün Himayelerinde; Muş Yazarlar Derneği tarafından güzel bir etkinlik başlatılıyor. Muş Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alican’a öncelikle teşekkürler… Muş İlinin Şair ve Yazarlarına, ‘tarihi sohbet sofralarını’ açıyorlar.

Bu sohbetlerin adı, “Divan Sohbetleri” Bu sohbetlerin ilk adımı da, 4 Aralık 2025 tarihinde, Muş Alparslan Üniversitesi Kampüsünde yer alan, “Rahle Kafe de…” gerçekleşecek. Artık, Muş Yazarlar Derneği tarafından, “Muş Şiir ve Musiki Geceleri…” başlıyor, efendim. 

Bu gerçekten önemli bir adım… Bu tarihi gecenin ana teması, “Sohbet Kültürü…” bizim asli geleneğimiz olan bu geceye birlikte merhaba diyeceğiz. Şu ifadeyi sıklıkla kullanırım, “Kültür, Sanat, Edebiyatı, İlim Muhiti Besler!” Muş Alparslan Üniversitesi, Muş İlimiz için büyük bir nimettir. 

Muş Yazarlar Derneği Başkanından istediğimiz ve arzumuz, “Bu çalışmaları birer Sosyal Mühendislik Düşüncesi ile sahiplenerek bir atölyeye dönüştürmeleridir…” Tabi ki, burada Üniversitemizin destekleri çok önemlidir. İnşallah, hedefte; “Uluslararası Malazgirt Şiir Akşamlarını…” hayata geçirmek… Her zaman için ‘idealist düşünmüşümdür’ 

Bugünkü yazımızda, “Anadolu’da Sohbet Kültürünü…” sizlerle paylaşmak istiyorum.

Anadolu’nun geleneksel ikliminde, “sohbet kültürü…” vardır. 

Elazığ’daki, “Kürsübaşı” Sohbetlerinin adı;

Diyarbakır’da, “Velime…” Urfa’da, “Sıra Geceleri…” Muş’ta, ”Divan…”

Sivas, Tokat, Gümüşhane’de, “Herfene…” Gaziantep’te, “Barak Odası…”

Erzurum da ise, “Bar Odası…” Kerkük’te “Çayhane…”olarak bilinir.

Sadık Tural Hoca, “Sohbet…” için ne diyorlar?

“Ezelden ebede bilgilendirme ve eğitme sistemi…”

Bizler, sohbet meclislerine; “irfan ocakları…” diyoruz.

Bizim kültürümüzde, “Kıraathaneler” veya “Çayevleri…”

Sohbet Kültürünün önemli mekânları olmuştur…

Gazeteler, Dergiler, Yayınevleri… Sohbet Mekânlarıdır…

Sadık Kemal Tural Hoca; Sohbet, örgün eğitim ve öğretimin kurumlaşmadığı 

19. yüzyıl öncesinde, bir eğitim ve öğretim yöntemi, bilgilendirme, benzeştirme aracı idi

Sohbet, “ binlerce yıl, bilgilendirme ve sosyalleştirme süreçlerinin temeli olmuştur.”

Sohbet Kültürüyle; geçmişte önemli konaklar olduğunu söyleyebiliriz…

İlim sahibi şahsiyetlerin, İlim ve Sohbet Halkalarından hala bahsedilmektedir…

Muş insanı, ‘sohbeti ve o geleneği seven bir şehir…’

Bu şehir, geçmiş yıllarda; Birçok önemli isimleri misafir etti… 

Sohbetler, Muş Şehrinde Edebi Kültürün gelişmesinde de önemli etken oldu!

O zengin sohbet kültürünün günümüze kadar geldiğini söyleyebiliriz

8 Şubat 2002 tarihinde aramızdan ayrılan Ahmet Kabaklı Hoca’nın,

Türk Edebiyatı Vakfı’nda geleneksel hale getirdiği, “Çarşamba Sohbetleri…” bir sivil okul özelliğindedir.

Elazığ’da, MANAS Yayın Evi’nin gerçekleştirdiği, “MANAS Şiir ve Musiki Günleri…” günümüzde büyük bir özleme cevap vermektedir. “Sohbetler…” ve “Okuma…” bizlerin birlikte dillendirdiği kültürümüzdür. Prof. Dr. Ramazan Demir “Okumak…” isimli bir makalesinde şöyle der;

“Yüce Yaratanın ilk emri nedir? Bilgi edin… Bilgilen… Bilim al… Bilgili ol…

Bunun için de verilen ilk emir, “İKRA” = “OKU”

Okumakla, “Yaratanın bizlere farz olan emrini…” yerine getiriyoruz.

“Yaradan Rabbin adıyla oku! O insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! 

Rabbin karşılıksız iyilik ve ihsan sahibidir. 

O ki, kalem ile öğretti. İnsana bilmediğini öğretip belletti”(Alâk Süresi; 1­4) 

Bu sohbetlerin bizim dilimizdeki adı, “muhabbettir…”

Ne diyoruz; “Muhabbetten doğdu Muhammed!”

Sohbet kavramında; “Sevgi, Dostluk, Yarenlik, Kardeşlik Hukuku vardır.”

Anadolu’da bir söz vardır; 

“Gönül ne kahve ister ne kahvehane,

Gönül sohbet ister kahve bahane…”

Sohbet sözlükte; “Konuşma, sevdiği kimselerle yapılan toplantı. Birlikte oturup tatlı tatlı hakikat üzerine konuşmak”

Sohbeti şöyle tanımlayabiliriz; “Sohbet, birbirini tanıyanların, arkadaş, dost olanların, söze dökmeyi çok istedikleri ‘duygular, düşünceler, hayaller ve davranışlardan oluşan bir paylaşımdır.”

Biz bu kültürü nereden alıyoruz?

İslam’ın temel muhtevasından bizler bu kültürü almaktayız…

Allah Resulü (sav), vahye ait hikmetleri, hükümleri, uyarıcı beyanlarda bulunmuşlar. Sohbetler etmişler. O sohbetteki beyanlara, ‘Hadis’ Emanet edilen ‘kelam’ların muhataplarına ‘sahabe’ deniliyor.

Sohbet denilince, ilk hafızalara; “Allah Resulü (sav) ve Sahabe-i Kiram” gelir

İnsanlık tarihinin en muhteşem sohbet halkasıdır.

Kur’an, Sahabe için; “gelmiş, geçmiş en hayırlı ümmet…” der.

O ümmetin en bariz özelliği nedir; “İyiliği emreder, kötülükten men eder ve Allah’a iman edersiniz” (Ali İmran, 110)

O yolculuk, bizlere de can alıcı en önemli hayati tavsiyedir. “içinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü men eden bir topluluk bulunsun!”

Sohbet Kültüründe, ‘Selam, Kelam, Kalbi bir hasbilik, şefkat ve muhabbet...’ 

Sohbetlerde; samimi dostane bir ortam vardır. Anlaşılır bir dil kullanılır.

Her türlü özentiden, enaniyetten, ifrattan uzaktır…

Karacaoğlan; “Mecliste arif ol, kelamı dinle/ El iki sözlerse sen de bir söyle…” 

Anlaşılacağı üzere, “sohbet bir edebi metin türüdür!”

Sohbetin iki kişi ile sınırlı haline, “sırdaşlık” denilmektedir.

Güzel bir söz vardır; “Söyleyen eker, dinleyen biçer!”

Muş İlimizde olsun; Anadolu Coğrafyasında olsun, Sohbetler;

Ahmet Yesevi ’den günümüze kadar; İnsanlığı kuşatan bir rahmet, marifet, hikmet çağlayanıdır…

Yunus, Ahi Evran, Hacı Bektaşi Veli, Şeyh Edibali, Ahmet Fakih, Emir Sultan…

Anadolu’yu Aydınlatan ‘erdemli insanlar’ Sohbet (tefekkür) ikliminin kazanımıdır…

Aile içerisinde tatlı sohbetler…

Komşuluk ilişkilerinde sohbetler…

Arkadaşlar arasında sohbetler…

Her biri, ‘bilgilendirici, kaynaştırıcı, uzlaştırıcı, birleştirici temalara sahiptir.’

Günümüzde, ‘iletişim teknolojileri’ kullanılarak sohbetler daha etkileyici olmaktadır. 

Gazete, Radyo, Televizyon, Sosyal Medya… Sohbet Kültüründe, önemli araçlardır!

Yerel Gazetelerimiz, Dergilerimiz, Radyolarımız, Televizyonlarımız… Sohbet Kültürünü şehrin geneline yaymanın heyecanını taşımakta…

Sohbet Kültürüyle; “bilgiye, hikmete, marifete, gönüllere yürüyen ideal toplum…”

İmam Rabbani, “Sohbeti, ganimet bilmelidir, Sohbetin üstünlüğü, bütün üstünlüklerin ve kemalin üstündedir…” İmam Gazali “İlmi ile amel eden Âlimlerin ve Salihlerin sohbetine devam et”

“Kişi arkadaşının yolu üzerinedir…”

H. Ziya Ülken, “Milli kinlerin üstünde, insanlık muhabbetli vardır”

Hz. Ömer, “Tevbekarlarla sohbet edin, zira onların kalpleri daha yumuşaktır”

Sohbet, bu toplumun mizacını, kültürel kimliğine dönüşmektedir.

Mevlana, “Muhabbet ve merhamet insanlığın sıfatlarıdır”

O sohbetle Harput’tan, Anadolu’ya bir daha yöneliyoruz;

Gez gör Anadolu’yu bir baştan öte başa!

Divriği’den Bursa’ya, bir Ulu Mabet süsler…

Sinan, heybetle büyür, Vatanın nakışında!

Şehir, yaslanır dağa; Cihangir Otağı dağ…

Bolu, Ayvaz, Köroğlu; Toros Karacaoğlan!

Uludağ kıyamdadır, Aziziye rükûda!

Çanakkale Mahşeri, Şüheda niyazında…

Fırat, Harput’ta Hoyrat; Esintisi, Sakarya!

Antep, Şahin bakışlı; Maraş’ta Sütçü İmam…

Mermi, omuzda sancı, Kağnılar, yürür sessiz…

Anadolu yüreği; Sabır taşır, İlahi!

Ağırlar, Mevlana’yı; Konya’da Meram bağı…

Revan Yolu, Murat’ın; Ufkunda, Bağdat Kapı…

Koca Yunus, gönlüdür; Bozkır Anadolu’nun!

Dört mevsim, yedi iklim; İstanbul, beyaz Lale!

Bir sofra Anadolu; Gönüller Sultanına…”