Bedrettin KELEŞTEMUR


BERBERDEN AL HABERİ

FİKİR BAHÇESİ


BERBERDEN AL HABERİ

Bedrettin KELEŞTİMUR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’nin doğurganlık oranlarındaki düşüşe dikkat çekerek, toplam doğurganlık hızı 1.48. Şu anda bir felaketi yaşıyoruz. 1.48 oranının nüfusun kendisini yenileme eşiği olan 2.10’un çok altında olduğunu…” belirtiyorlardı.

Çok doğru, Türkiye bir felaketin eşiğinde… İnsanımızın, aydınlarımızın, ailemizin, akıl ve izan sahibi aksaçlılarımızın, vatansever her münevver insanımızın bu sese mutlaka kulak vermesi elzemdir, diyorum. 

Türkiye’nin en büyük açmazı nedir derseniz, “şu andaki nüfuz artışındaki hazin manzaradır” Bu manzara tamamen iyileşme yönünde değişmelidir. Öyle ki, nüfus bir ülkenin en önemli psikolojik potansiyelidir. O potansiyel bir ülkenin, güç ve enerji kaynağıdır… 

Geçtiğimiz gün, Muş İlimizin en eski berberlerinden Galip Söylemez ile birlikte olduk. Galip Beye, “bizde bir söz vardır, berberden al haberi…” O kuaför koltuğuna gün boyu kim bilir kimler geldi oturdu. Saç veya sakal tıraşını oldu ve gitti… Saç ve sakal tıraşı olurken de tabiatıyla üç-beş kelam ettiler. O üç-beş kelamın içerisinde şehrin/ veya ülkenin ahvali de vardı. Bizlerde o tekerlekli sandalyeye oturduk. Bir yandan tıraş olurken bir yandan da sohbete başladık. Berber Galip’e, “kaç yıllık berbersiniz?” sözümüze, “Muş İlimizin bir önceki Valisi Doç.Dr. İlker Gündüzöz’ün kendilerine mesleğinde 50 yıl hizmetlerinden dolayı teşekkür beratı verdiklerini…” belirtirken, bunun kendileri için çok önemli bir onur olduğunu da ifade ediyorlardı. Berber Salonundaki, “Teşekkür Belgesi…” Galip Söylemez için çok şeyler ifade ediyordu. O alın teriyle çocuklarını okutuyor/ yuva kurmalarını/ iş sahibi olmalarını/ hayırlı bir nesli geleceğe taşımaları için de var gücü ile çalışıyordu. Galip Söylemez, “artık iyi bir meslek erbabı olmasının yanında torun sahibi mutlu, huzurlu bir dede…”

Galip Söylemez’e, “kaç kardeşsiniz…” sorumuza tebessüm ederek cevap veriyorlar; “on bir kardeş…” 

Altı kardeşi rahmetli olmuşlar… Beşkardeşleri hayattalar… Muş İlimizde asıl dikkatimizi çeken de, “bir önceki neslin çok çocuk sahibi oluşları…” Muş İlimizde, yaşlı bir esnafımızla da sohbet ederken, “kalabalık bir aile olduklarından…” bahsediyorlardı. Evlatlarının her birini okuttuklarını iş ve güç sahibi yaptıklarını huzur içerisinde, duygu dolu sözlerle belirtiyorlardı. Ve ekliyorlardı, “günümüz insanını/ veya gencini anlamakta zorluk çekiyorum!” İşte, o zorlukta Cumhurbaşkanının ifadeleri yer alıyordu…

Gerçi Muş İlimiz de, doğurganlık oranı Türkiye ortalamasının üzerinde seyrediyor. 2024 yılı içerisinde TUİK verilerine göre canlı doğan bebek sayısı, “7 bin 87 olarak kayıtlara geçtiği…” görülüyor. 2024 yılı içerisinde Muş İlimizde doğurganlık oranı, 2.23 bandında…

Toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu ilimiz, 3.28 ile Şanlıurfa oluyor. Şanlıurfa’yı, 2.62 çocuk ile Şırnak, 2.32 çocuk ile Mardin ilimiz takip ediyor. 2024 yılı içerisinde doğurganlık hızı 71 ilimizde, 2.10’un altında kaldığı görülüyor. Üç büyük şehrimize şöyle bir bakalım İstanbul, 1.20 İzmir, 1.17 ve 

Ankara, 1.15… Bu rakamlar görüleceği üzere, Türkiye ortalamasının altında… Toplam doğurganlık hızı, Avrupa Birliği ülkeleri ortalaması 1.38… Bizde giderek Avrupa’ya benzemeye başladık. İşte sizlere çekirdek aile… 

Berber Galiple sohbetimizde, ‘sağlıklı, esenlikli, huzur ve güven dolu…’ özgüvenli ifadeler buluyorum. Hayata sımsıkı bağlılar… O bağlılık, işinde, eşinde, aşında bir bütünlük oluşturuyor. Evinde, sofrasında olan huzur, iş hayatına da yansıyor. Tebessüm eden yüzler, çevresine de huzur ve mutluluk yayıyor. Bu tebessüm eden yüzü, Muş insanında görüyorum. O tebessümün bütün şehre yayılmasını arzu ederim. 

Huzurlu bir bireyden, huzurlu bir aileye, okula, çevreye ve coğrafyaya… Hayata, büyük bir özgüvenle, yüksek bir moralle koşmak ne evlâ bir şey değil mi? 

Berber Galip Söylemez ile sohbetimizde, kendi ailemizi düşündüm… Rahmetli Babamız, Annemiz ile birlikte 5 kardeş birlikte mutlu ve huzurlu bir yuvada hayata özgüvenle yürüdük… Bizlerde artık yaşlandık, torun sahibi dede olduk… Hayata her hâlükârda tebessüm edebilmek farklı bir enerji… O enerji, aman ha yok olmamalı… Mücadele, azim ve kararlılığı içerisinde hayat serüvenini idame ettirmek… 

Bugün, 24 Kasım Öğretmenler Günü… Bir eğitimci-Yazar olarak şunu ifade etmeliyim, “daha güçlü, daha kararlı, daha azimli…” olmalıyız. Yeis/ veya Ümitsizliği, kendi dünyamızdan söküp atmalıyız. İnancımızın kesinlikle, men ettiği ve yasakladığı bir kavramdır, Ümitsizlik/ veya YEİS… 

Günümüz, günlerimiz aydınlık olsun efendim. Sevgiye/ Dostluklara, özenle Merhaba diyeceğiz… 

Berberimiz Galip Söylemez ve Muş esnafımız… Gerçekten tebessüm eden bir yüzü var. Öyle ki, hayata dostlar… İnsanı ve insani değerleri yaşama ve yaşatma azmi içerisindeler. Sizlere de selam olsun.