Bedrettin KELEŞTEMUR


EDEP YAHU

FİKİR BAHÇESİ


EDEP YAHU

Bedrettin KELEŞTİMUR

EDEP YAHU 

(Akrostiş Şiir)

Edep, insanın haddini bilmesi

Dil ile sabır, sükûta ermesi

Erdemli duruşla kendini bilmesi

Pervane misali dönersen aşkla

Yer ehlini de huzurla bulması

Âlâ-i illiyin mertebesine

Hak diyerek doğru yolu bulması

Ufuk, kâmil insan, yaratılış gayesi

 

Edep içre olmayan 

Söze, saçma dersiniz! 

Bir atımlık barutun 

Adına, saçma dersiniz! 

 

EDEPLE ÖRDÜM

Servetim, aklım, sağlığım, imanım

Edeple ördüm kale duvarını

Rıza makamına el açtım; aman!

Vuslatım, halk içinde Hak yoludur

Erdemli insan olmak, hayat kavgam!

Tartıya alır, her anı, günümü

İhtiyarım, saçıma yangın düştü

Mizan vakti uykularımı böler

 

EDEPLİ HAMLESİ

Edebiyatın, edepli hamlesi

Lisân-ı hâl ile mürekkep damlası

Ey gönül nefsini yıkadın mı?

Şura ile iş görenin cümlesi;

Tefekkür eder, tartıyla işini

 

EDEP MECLİSİ

Şehrin her köşesinde kahve değil,

İrfan ocağı, marifet ararım!

Güzel sanatlara eğil, kulak ver;

Edep meclisi, zarafet ararım

 

EDEP YAHU

Sözün başında söyleriz, ‘Edep Yahu’

İnsandan, ‘edebi alın’ ne kalır?

Edep olmazsa neylersin Şahı

Rütbe-i aklı naçar, kalır ahı

 

EDEPLİ HAMLESİ

Edebiyatın, edepli hamlesi,

Lisan-ı Hal ile mürekkep damlası

Ey gönül, nefsini yıkadın mı?

Şura ile iş görenin cümlesi;

Tefekkür eder, tartıyla işin

 

EDEP DERİZ

Terbiyenin adına edep deriz

Edeple, kemal yoluna sebep deriz

Söz imbiğinden dökülürmüş zarafet,

Erdemli insan yoluna vuslat deriz

 

ERDEMLİ İNSAN

Maziden atiye köprü kuralım

Hâl ile ahvalimizi soralım

Geçmişten dersler, nasihattir bize

Erdemli duruş en büyük moralim

 

ENSAR BAKIŞLI

Ensar bakışlı gözlerini gördüm!

Gönül evim hazır; buyur gel dedi

İhlas nakışlı sözlerini yordum;

Ekmek üleşerek büyür, gel dedi.

 

ERDEMLİ İNSANLA

Erdemli insanla, dolunay vakti!

Nerede kaldı, ihlasla akti

İsraf ettik, sermayeden tükettik

Kalmadı özünde, manevi nakti

Ne ettiysek hep kendimize ettik

Mum kimin eridi, liyakat, ehliyet…

Yok artık, zevk sahibi insaniyet!

 

ERDEMLİ İNSAN

(Sadık K. Tural’a İthaftır)

Sıdk ile yükselir erdemli insan

Adil yüzde tebessüm eden nazar

Doğru kantarın yüreğinde ihsan

Işığıyla akar, bozkır Anadolu’ya

Kemal vaktidir, aksaçlı bilgenin

Nisan yağmuru gibi rahmet üzre…

 

İDEAL İNSAN

Kimdir de hele; ‘ideal insanı’

Yüreğinde sevgi-aşkla dolanı

Memleket için gül gibi solanı

Vefalı, vakıf bir insan olanı,

Sevdasında, ‘mum kimin eriyeni’

Kolay mı her zaman, ‘veren el olan’

 

İSTERİM

Sulha, huzura uyanmak isterim

Vakti, hayırla yâd etmek isterim

Yaşamak, ‘erdemli insan’ olarak;

Sabaha tebessüm etmek isterim

 

AK DÜŞEN

Ak düşen saçlarıma vah ederim!

Boşa geçen zamanı hatırlatır

Uykusuz geceler, sabah ederim!

Bize seher vaktini hatırlatır

Seher; bulut bulut eser gözyaşı!

KÖHNE DÜNYANIN

İsrail, köhne dünyanın sırtında,

Taşır kendini, binbir melanetle

İşgal yazar, ölüm yazar kartında!

Tarihte, adı anılır, lanetle!

Âlem konuşur, zalimin zulmünü

Mazluma kalkandı, derviş gaziler

Kılıç Aslanlar, Selahattinleri...

Belek'le yürürdü, şanlı maziler!

 

Güneş ısıtmıyor artık yüreğimi

Bulutlar, gölge etmiyor dağımı

Fetihler, müjdelemiyor çağımı

Yirmi birinci asır daha garip

"İslâm garip doğdu, garip olacak!"

Hislerim, nasıl vasfını bulacak?

Dualar, âminler, ümit çağlayanı

Bir ben mi kaldım artık ağlayanı

 

MEDET YAHU

Firavun’a mı özenir Netanyahu?

Bunca aşikâr zulüm neden yahu?

Mazlum arşı titretir; Medet Yahu!

Zulüm gece, ışıktan korkar nice!

 

OLMAZ BİZİM

Kötülerle yolumuz olmaz, bizim

İhlassız kovanımız dolmaz bizim

Arı bal yapar, gayreti sabır!

Sabırsız anımız hiç olmaz bizim

Sabırsız kapımızı çalmaz bizim