Bedrettin KELEŞTEMUR

Tarih: 12.06.2023 21:17

HAC YOLCULUĞU BAŞLADI

Facebook Twitter Linked-in

HAC YOLCULUĞU BAŞLADI

2023 Yılı Hac Yolculuğu nihayet başladı… 

Türkiye’den bu yıl içerisinde 83 bin 430 kişi Hacca gidecekler…

Hac Yolculuğu; 30 Mayıs- 24 Haziran 2023 tarihleri arasında gidişler…

Dönüşler ise 03- 28 Temmuz tarihleri arasında…

Ülkemizle birlikte yerküresinde bir uhrevi seferberlik…

Gün oldu rahmetli Babamızı büyük bir heyecan içerisinde Hacca göndermiş; aynı heyecanla da karşılamıştık!

Gün oldu rahmetli Annemizi de büyük bir vecd içerisinde Hacca uğurlamıştık…

Evlerimiz/ hanelerimiz bir bayram havasını yaşamıştı…

Ailece Umre Yolculuğumuz oldu… 

Önemli olan nedir, o yolculuğu tefekkür etmektir. Allah Resul’ünün (sav) 63 yıla sığdırdığı o mübarek hayatlarını Mekke ve Medine havasını teneffüs ederek soluklamak… 

O havayı soludukça kendinizi yeniden doğmuş gibi hissediyorsunuz! 

Allah Resul’ünün hayat sürdüğü o mualla beldeler bizlerinde; “Manevi Vatanıdır!”

İslâm ne kadar güzel, muhterem ve mükerrem bir din! 

İslam’ın bütün ibadetlerinde; ‘sebepler’ neticeleri itibariyle de, 

‘taneleri dolgun bir başağın’ boynunu büken bir tevazu, bir edep halini görürsünüz!

Hazreti Kur’an buyuruyor; 

“Hani bir vakit Beytü’l haramın yerini İbrahim’e hazırlattık da ona, 

“Bana hiçbir şeyi ortak koşma, evimi tavaf edenlere, 

(onda) ayakta duranlara, rükû ve secde edenlere tertemiz tut” demiştik”

İslâm’ın en münevver emri, ‘temizlik’ ile başlıyor!

Ve Hazreti İbrahim’den bizlere kadar, günümüze kadar gelen,  kutsi, ‘gelenek’ nedir?

Kâbe’ye, ‘büyük bir sadakatle hizmet’ 

O hizmet, nurani halka gibi birbirini takip ederek, 

Allah Resulünün dedesi, Abdulmattalib’e kadar gelir!    

Ecdadımız, Osmanlı; 6 asır boyunca, ‘kutsal yerlerin hadimi’ olacaktı! 

Daha huzurlu Hac İbadetinin yapılması için, ‘hiçbir fedakârlıktan çekinilmezdi’    

Medine demiryolu projesi, ‘günümüzde de hasretini çektiğimiz’ vicdan borcuydu! 

Onlar, canları pahasına, kanları pahasına, malları pahasına seve seve ödediler! 

Ya bizler bu kutsi hizmetlerin neresindeyiz?        

Haccın şartlarından biri de nedir? ‘yol güvenliği’ 

İslâm, ‘emanet ve ehliyet’ kavramlarını hafızalarımıza beraberinde getirir. 

Yolcu uğurladığımızda ne deriz, ‘selametle’ gidiniz!          

Böyle bir hassasiyeti, 1,5 milyar Müslüman’ın günümüzde de göstermesi elbet gerekiyor! 

Bu hassasiyet nasıl bir anlamı bizlerle kucaklaştırıyor? 

İnsanlığın en fazla muhtaç ve asrımızda, ‘aç olduğu, hakiki barışı!              

Bu bakış bizlere neyin gerektiğini vurguluyor?

İslâm dünyası arasında; sıradağlar misali gibi coğrafyayı kuşatacak, mukaddes bir ittifak’               

“Onlar kendi içinde birbirlerine sımsıkı bağlı; düşmanlarına karşı ise zorludurlar” 

İlahi buyruğun bayrak yapılması davası! 

“İnsanlar arasında Haccı ilan et de yaya olarak, 

Arık binekler üzerinde her uzak vadiden-yoldan sana gelsinler.”(Hac süresi, 27)  

“Kendileri lehine bir takım menfaatlere şahit ve hazır olsunlar. 

Allah’ın onlara rızık olarak sunduğu eti yenen hayvanlara (kurban etmelerine) karşılık 

Belli günlerde Allah’ın ismini ansınlar. 

Sizde onların etinden yiyin ve sıkıntıya uğramış fakirlere yedirin” (Hac, 28)

Kâbe, yeryüzünde Allah’a ibadet için kurulan ilk Beyt!

Emin ve mükerrem belde; Ahir zamana kadar da, öyle kalacaktır.              

Hac, İslâm âleminin, dünyanın doğusundan, batısından, kuzeyinden, güneyinden velhasıl 

Her tarafından akarak, Kâbe’ye yönelmeleri! 

Bu yönelişte, bütün Müslümanların tanışıp görüşmeleri gibi ulvi bir gaye vardır. 

Bütün dertlerin tek dert haline getirilmesi sımsıcak vakarlı duruşun gönüllerde yakılan yangın vardır. 

İslâm düşmanlarına karşı ortak bir tavrın alınması gibi tarihi bir veraset vardır. 

İslâm ülkeleri arasında her bakımdan kalıcı işbirliği anlaşmalarının yapılması vardır. 

‘varlığı birleyen yüzlerin’ ortak, hoş sedası vardır.             

O sedayı, 1,5 milyar Müslüman’ın, aynı kalbi, hasbi, hüsnü kabul görebileceğiniz bir yürekle,  ‘saf duruşuna’  bağlayabiliriz. 

 

Hac ibadeti ile birlikte idrak ettiğimiz, ‘kurban’ kavramı üzerinde biraz olsun durmak istiyorum. 

Kurban sözlükte; “bir ülkü uğruna feda edilen (şey) veya kendini feda eden” 

Buradaki fedakârlığın zirvesinde, ‘Hazreti İsmail’in akıllara durgunluk verecek ferasetini 

‘fedakârlığını’ görüyoruz. 

Bu bir, ‘rıza makamıdır’ İnsanlık uğruna, onun geleceği için, teslimiyettir

Çanakkale’nin boy aynası, tevhit kelamının ruhani boyası, Akif; 

“Hani asker? Hani kalbinde yatan Şahı şehit

Ah o kurbanı zafer nerde bugün? Nerde o iyid.” 

Akif’le isterseniz Akif’le; 

“Ey millet, Uyan! Cehline kurban gidiyorsun!

İslam’da batsın diye tutmuş yediyorsun”              

Cehalet, en büyük düşmanımız! 

Cehaletin tapınağı nerede biliyor musunuz, ?

İnsanın, ‘ben egosunu’ taşıdığı heva ve nefsinde! 

O nefis, taht için hakir ve kapris olur bazen; 

Dünyanın geçici mal ve arzularına köle olur bazen...’       

Böyle bir düşmanı, Haccın manevi havasında, ihramın verdiği edep içerisinde, 

‘taşlıyoruz’ değil mi? O anda tek niyazımız, Haktan, ‘sabır dilemek’ oluyor!           

Hac ibadeti, ‘hem mali ve hem de bedeni’ bir ibadettir. 

İslam, ‘her güçlüğe karşı kolaylıkları’ beraberinde getirmiştir. 

Burada, bir mali kenetlenme söz konusu oluyor; 

Bir diğer taraftan da, ‘sağlıklı bir hayatın’ sürekli tevazu gösteren bir yüzü! 

O nurani yüze yöneliyoruz. Dualarımız ve yakarışlarımızla titreyerek, gözyaşları arasında!

 

HAC MANZARASI…

Yüzler döner Mevla’ya; baş açık, yalın ayak!

Dünya döner Mahşere;  bir sel akar Kâbe’ye...

Kalp döner âleme; kandil kandil nur yağar! 

Seda dönerTevhide; “Allahümme Lebbeyk...” der...

Âdem döner, Arafat’a; Arafat ’da, Cennet kokusu!

Sema dönerduaya; Dua, Resul muştusu!

Dua dönerhuşuya; Muhammed (as)  Sancağında...

Eller dönerHuda'ya; Sahabe duruşunda! 

Saflar döner, ihramdakıyamda bütün yüzler

Renkler döner; Nur Yüze Nuru düşerIşığa! ...

Fani, döner,  Ebede; Ebed de, Ayne’l yakin 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —