Bedrettin KELEŞTEMUR


İNCİNMESİN VATANIM

FİKİR BAHÇESİ


İNCİNMESİN VATANIM

Bedrettin KELEŞTİMUR

Yeşil libaslar sana yakışır, can...

Helaldir, damarımda akışır kan;

Şehadet eder, vatan sevgisine

Ateş düşerse, ciğerimdir yanan!

Seninle hemhal oldum; imanım hey

Acınla, tasam büyür; amanım hey

Afetlerle kavrulmasın VATANIM 

İncinmesin toprağında yatanım

 

ERDEMLİ İNSAN 

Erdemli insan kimlerdir, sorarım?

Adil yüzlü gönüllerde ararım!

Dürüst, güvenli hem de hamiyetli

Eli açık gönüllerde tararım

Varlıkta, yoklukta da haysiyetli

Sabır yüklü gönüllerde görürüm

Her haliyle de vakarlı nazarlar

Huzur verir, içimizde gezerler

 

KARDEŞİZ BİZ

Kar düştü, sıcak düşler üzerine

Üşüdü vatan, yedi veren düşler

Hani, nerede gönül yangını?

Kardeşiz biz; bizden çalınan düşler!

Düşer mi yerlere, bütün idealim

Göğsüm daralır binbir çığlığa

Vatan ağlarsa, dağlardan çığ kopar

İnler feryadım, ah nağmeler inler

 

TEMELE KONAN

Temele konan taşlarla oynama

Taşlar oynarsa birgün yerlerinden 

Kızıl kıyamet kopar bilmez misin?

Akıl ötesinde gönül perdesi

Perde de, feraseti görmez misin?

Ufuk ve ötesi, şafak sökerken gör!

 

MAZLUMA SELÂM ET

Doğu Türkistan, Gazze'de kıyamet

Zalimane zulüm, neye alamet?

İnsanlık öldü mü, feryadında...

Kürşat’ça vakarlı duruş bekliyor

Ey asır, köhnemiş fani dünyada

Yüreğinle kalk, mazluma selâm et!

 

TÜRK’E DÜŞMANLIK

Türk'e düşmanlık edene dost olma!

Bin yıl, İslâm’ın bayraktarı oldu

Kanları, sebiller misali aktı!

"Vatan olmaya, bayrak olmaya..."

"Ya şehit, ya gazi olurum" dedi

Ümmet içinde, "vasat yolu" seçti

Ne ifrat, ne tefrit; yoluma taş dedi

 

'Elazığ benim için' canana post serdiğim dervişler dergâhıdır

Harput ki benim için gönlünden gül derdiğim şühedânın âhıdır.

Nermin Akkan

 

SİLİNMEZ HATIRALARDA

Nice Valiler geçti bu diyardan,

Feti Ahmet Baba fıtratında...

Bir vefalı dost gibi gönüllerde!

Yâd ederiz onları; serden, ardan

Bahar mevsiminde açan güllerde

İnsana nüfus eden rayihası..

Bir ömür silinmez hatıralarda...

 

GAZZE

Gazze, Âlem-i İslâm'ın imtihanı 

Çığlıktan gayri ses seda duyulmaz 

Nerde, Alpler, derviş gaziler hani?

Fırat boyları, nal sesi duyulmaz

Kılıç Arslan'ı, Belek Gazi'leri...

Cenk meydanı, kös sesi duyulmaz

Duyulan çığlık, asrın imtihanı!

 

DOĞDUĞUM ŞEHİR

Doğduğum şehir, yüreğimde hep sen

Zamana kürek çeken kimsesizim…

Gözlerin ilk ışıklarında, ufkun;

Ufkuna baktıkça, adımlar büyür

Adımlar, bir koca sevdaya yürür

Nazarlarımda, nakışında hep sen

Bir hilal gibi, Harput semasından

Ovaya düşen ışık dantelisin…

Hazar Baba’da, kıyamda düşlerim;

Yıkanır Hazar’ın, mavi göğsünde… 

Efsunkâr şehir, idealimsin sen

Gönül dünyamın, Fırat’ta kaynağı

Türkülerim Fuzuli diyarından;

Yar elinden aşk kâsesi sunulur…

Şairler sofrasına bağrın açar!

 

DOĞAR GÖNLÜME

Doğar gönlüme, bahar gibi gün

His denizinde yüzer hayallerim

Gün ışır, serin dalgalarla yürür

Kaf Dağı’na uzanır emellerim!

 

TOPRAĞIN DİLİ

Toprağın dili yok; sözü bağrından!

Sevdası imandır; anlar çağrından!

Şehide, ‘gül bahçesi’ der, derinden

Ah, ‘gurbet’ gözyaşı döker kahrından!

 

RÜYA GİBİ 

Dert ile derman sabra dua gibi

Şükür ile yaşama şua gibi

Moral katığında, ihlas boyası

Huzura kanat çırpan rüya gibi

 

İHANET EDENE!

İhanet edene, insan diyemem!

“Aldığı nefese bile ihanet…”

Bu nasıl bir, ‘emanete sadakat’

Doğa bizimdir, bütün insanlığın…

Doğaya dost olan, yaşama da dost!

Doğaya düşman olan, bizden değil!

Gaflet, ilk basamağı; ‘ihanetin’

İhanetin üstüne düşer, ‘lanetin’

Hamiyetli duruş, ‘kıyam ibadetin’

 

DİK DUR

Dik dur, eğilme/ Sözün söyle ercesine

Kahramanlar, ‘yalnız kurttur’

Hak birdir, sevda bizim yolumuz

Yol çetin, aşılmaz olsa da;

Dağları delecek feryadın olsun!

Çileye tebessüm eder, geçeriz

“Zayıf bizim gönlümüzde güçlüdür”

Ezcümle, Yâ Hâk deiz…

 

GELMEZ SELÂMA

"Edep yahu" deyin, lanet adama 

Kulakları sağır, gözleri ama;

Bu asrın Firavun'u, Netanyahu 

Kalpleri mühürlü, gelmez selâma!

Eyvah! Kiriyle bulaşır, âleme..

Nefreti, kiri bulaşır kaleme!

 

GARİPLER

Bir ah çekmek, içimdeki derya söz!

O yangını yaşatan kıvılcım, köz

Gönül pınarlarını besler, vuslat

Garipler, ‘bu dünyada yaşar öksüz’

İki dünyada düşmanım; öfke, kin!

Cehalet, iyilikleri yakan ateş

 

GÖZLER KÖR

Karanlık bir dünyada gözler kör!

Ufuk yok, gaye yok, gayret yok, nefret!

Hissiz, aşksız, rağbetsiz bir âlemde;

Derin vadilere inmek kadar zor!

Aklı, gönlü al, dünya da ne kalır?

Vicdanı, teraziyi al, ne kalır?

 

“ORMANLARIMDAN BİR DAL KESENİN!”

“Ormanlarımdan bir dal kesenin başını keserim”

Rüzgâr der, ‘ormanlarda ılgıt ılgıt eserim’

Her orman yangınında, ciğerlerimiz yanıyor!

Kızıl alevlerde, medeniyet yanıyor

Tahammülü yok, başımıza zehir akıyor

Ağaç, çiçek, yeşil, bahar;

Bize hayat veren iksirimiz yanıyor!

Ecdat mirası, cennet vatanım yanıyor

Sözün bittiği yerde, gözyaşım yanıyor

 

ORMAN YAKANLAR

Orman yakanlar, ateşine düşer!

Sevdasızlar; sızım sızım sızlasın,

Esfele Sefilin leşine düşer!

Gafleti, çorak zihinler gizlesin,

Orman yakanlar, ateşine düşer

Sadık Kemal Tural Hoca’dan, 

Bedreddin Bey

ŞİİR İKLİMİ ‘nin  dört mevsiminden  demet demet çiçek toplayan ruhunuzu selamlıyorum.

Şiir ülkesinin  bilgelik dağlarından, ovalarından, göllerinden  çay ve ırmaklarından edindiğiniz mısralarla yaşayan ruhunuzu selamlıyorum.

Şiir adlı bediî tefekkür ışıklarından gönlünüze yansıyanların bir kısmını paylaşan ruhunuzu selamlıyorum.

ELLİ yıldır söylediğimi -izninizle -tekrar edeyim: Rab ile iblis arasında, sekinet ile cinnet arasında, nefis ile ruh arasında  koşuşturan insanlığın çeşitli  hâllerini anlatmak ihtiyaç ve cesaretini gösteren insana şair derler. Sizin şair ruhunuzu selamlıyorum.

Bedreddin Bey

Ruhunuza ilettiğim bu selamı sonyüz yıldır ELAZIĞ İL, İLÇE VE KÖYLERİNDE  şiir ikliminde nasiplenmiş ruhlara ulaştırmanızı istirham ediyorum. Şahsınızda şiir ikliminin başkentindeki  ahlak ve  erdem üzre yaşayan bütün ruhları selamlıyorum.

Selam sıdkın, samimiyetin  ve teslimiyetin ifadesi değilse,  sahteye, fitneye ve küfre hizmet eder... Sıdkımla, samimiyetimle ve hasen olan her  s ö z e  teslimiyetimle söyleyeyim: KELEŞTİMUROĞLU BEDREDDİN BEY'İ SELAMLIYORUM.

Sadık Kemal Tural