Bedrettin KELEŞTEMUR


KÖYÜMDEN

FİKİR BAHÇESİ


KÖYÜMDEN

Bedrettin KELEŞTİMUR

 

KÖYÜME

Köyüm Konaktır, ak günlerin kalbi

Sevincim orada, hava kadar duru

Bahçesini, yeşilini özledim;

Düşer gönlüme asırların ruhu

 

TOPRAĞIN EFENDİSİ

Bahçeye gir ki göresin misali

Renkler, kokular farklı albenisi

Âlemde göresin hakka visali

Âdemoğlu toprağın efendisi

 

KÖYLÜ

Katır sırtında yük taşıyan köylü

Patika yollarda ter döken köylü

Bilirim hancı, konukların kimler?

Saman pazarında nöbette köylü

Özledim sizlerde masum bakışı

Yürekli yüzlerde buğday nakışı

Güneşi çatlatır terin sıcağı

Haz verir gönlün niyete akışı…

 

KÖYÜMDEN

Dağlar badem kokuyor

Bağlar, rengârenk halay çeker!

Rüzgâr, gök mavisi sulara dökülür

Toprak buğday teniyle gülümser

Yazın soğuk ayranı, karpuzu

Sade bir köy hayatını muştular

Düşlerim resmini çizer mazinin

Hayatın dolunayımmış meğer?

Gecesi gündüzü tebessüm kokar

 

KONAK YOLU

(Ferruh Keleştimur'a)

Konağı baş edeceksin

Gönlüne taç edeceksin

Göz üstüne kaş edeceksin

Ata yurdundan selam var 

Zeynep Bibi'nin yolundan yürü

Sakın ha, "olma âleme sürü"

Söndürme içindeki feri

Ata mirasından selam var

İlimle anılırdı, Konak

İyiliğe tutardı kanat

Sıratı geçmek için binek

Sıla-i Rahimden selam var

Selamı aldın mı cevabı farzdır

Konak ilinden Ferruh'a arzdır

Hayırla söylenmek bizlerde tarzdır

Konak Beylerinin selamı var

 

KÖYÜMDEN SESLENİŞ

Konak yolu gönüllere açılır

Huzura esenliklere açılır

Ferruh'a ilham kaynağıdır Konak

Ruhun ışığı güvene açılır

 

Konağı kendine yar edeceksin

Zalime dünyayı dar edeceksin

Sabrı ve sükûtu var edeceksin

Erdemli yol tahammülle aşılır

 

Ata yurdundan selam getirmişim

Gönül ehlinden kelam getirmişim

Ak alınlarla çilem getirmişim

Dertlenme gün gelir güller açılır

 

Hak yolunda başın dik alnın açık

Sakın olmayasın harama açık

Yüreğin bütün gönüllere açık

Yaralı kalpler sevdaya açılır

 

Konak kâmil insanların uğrağı

İlim marifet ehlinin durağı

Sen de mum kimin eriyen çerağı

Hakikat baki aleme açılır

 

Aman söndürme içindeki feri

Hayır, işlerde niyet et zaferi

Kaderi ilahi hayat defteri

Bil ki sıla-ı rahimle açılır

 

Bizler geldik gidiyoruz dünyadan

Bu faniyi de düşerler künyeden

Geç anlarlar Konya’dan anyadan

Orada hesap defteri açılır

 

KÖYÜMDEYİM

Yeşilin, mavinin halay oyunu 

Serin bir iklimin nemli toyunu

Göz ufkumda, vadiye uzanan su...

Kuş sesiyle börtü-böcek düğünü

 

ŞEHİRDEN KÖYE

Kalktım göç eyledim, şehirden köye

Toprak bende farklı düş, farklı rüya

Kendimle başbaşa sessiz bir hayat

İçime sinmiş toprağın kokusu

 

ATA OCAĞI

Sevda da, sıla-i rahim yapalım

Gurbete dönmesin ata ocağı!

Toprak tohum ister, canlar muhabbet

Şefkatle dillensin, ata bucağı!

 

KÖYE GÖÇ OLUR MU?

Şehirden köylere göç olur mu?

Ata ocağı bekler, ne durursuz!

Kıyameti koparsa şehirlerin,

Sükût bizleri bekler, ne durursuz

 

KÖYE

Köye yol, su, elektrik götürdük!

"Şehirde ne varsa, köyde o olsun"

Meğer köye ataleti götürdük!

Demedik, köyden kaçışa yuh olsun!

Köyler nerede kaldı, taş konaklar

Birbirine omuz veren konaklar

Konaklamaz oldu artık yürekler

 

KÖYÜN HAVASI 

Büyüler her zaman köyün havası 

Burada başkadır toyun hevesi 

Sakin sessiz sükûtla düşlerdesin 

Düşlerimin toprak kokar nefesi 

 

KÖYÜM KONAĞA

Biri tepeye konmuş, kartal yuvası

Seyrindeyim; dağ, tepe, vadi, dere

Doğanın göz alıcı manzarası 

Bozkır Anadolu’nun güzelliği

Temmuz sıcağının esintisinde

Okşar yüzünüzü baraj suları

Yeşil, mavi, haki, buğday desenli

Uykumun tuvali zaman çelengi

 

KULAK VER

Kulak ver sese, doğanın sesine

Hayran kalırsın, ilahi ritmine

İlham dolar, gönlüne, nefesine

Kudüm ses verecek, haydan bağlarım

 

AZMET

Niyet eyle bir, ‘çalışmaya azmet’

Azmin elinden kurtulmaz, ‘gayret et’

Hakkı düşürme yere, ‘biraz sabret’

Hayatın her zorluğuna, ‘selâm et’

Hayrı düşün, gayretine; ‘hayret et’

 

ATA OCAĞI

Ecdada sıla-ı rahim yapalım

Gurbete dönmesin ata ocağı

Toprak tohum ister, canlar muhabbet

Şefkatle dillensin ata bucağı

 

AZMET

Niyet eyle bir, ‘çalışmaya azmet’

Azmin elinden kurtulmaz, ‘gayret et’

Hakkı düşürme yere, ‘biraz sabret’

Hayatın her zorluğuna, ‘selâm et’

Hayrı düşün, gayretine; ‘hayret et’