Bedrettin KELEŞTEMUR

Tarih: 21.05.2025 20:14

MÜZELER HAFTASI!

Facebook Twitter Linked-in

MÜZELER HAFTASI!

Bedrettin KELEŞTİMUR

“Maşeri vicdanına danış hele;

Üzerinde yaşadığın toprağın

Zemininden kat kat aşağıya in,

Elbet gelmiş geçmiş medeniyetler, 

Lâl olma, kör olma, tarihe uzan…

Eserler bırakmış nice milletler

Resmeder hayatı kendi içinde!”

 

18–24 Mayıs Tarihlerini, Müzeler Haftası olarak kutluyoruz… Elâzığ NGK. Anadolu İletişim Lisesi’nde 2009-2017 yılları arasında Medya Tarihi Derslerine gittiğimizde her yıl mutlaka Müzeler Haftasında, Doğu Anadolu’nun en müstesna Müzeleri arasında yer alan Arkeoloji ve Etnografya Müzesine programlar yaparak muntazaman geziler düzenlerdik. Müzeler aynı zamanda, Medya Tarihinde konularımız arasında yer alırdı. 

Her Elazığlının soluklandığı mekândır, Harput…

Harput’u bizler; “Açık Hava Müzesi…” olarak da yorumlarız.

Fatır Suresi 44 ayette şöyle buyrulur; “Bunlar, kendilerinden önce gelip geçmiş olan ve kuvvetçe kendilerinden güçlü olanların bile akıbetlerini görmek için neden yeryüzünde dolaşmıyorlar? 

Ne göklerde, ne yerde hiçbir şey Allah’ı aciz bırakamaz! 

Şüphesiz O, her şeyi bilendir, her şeye Kadirdir.” 

Harput’tan, tarihi tefekkür etmek insana o kadar büyük huzur veriyor ki…

Malazgirt Zaferinden 14 yıl sonra fethedilen Harput, “tarihin efsanevi şehri…” Harput Kalesi… Tarihi, M.Ö. 8.yy’lara kadar uzanıyor. Bu efsanevi Kale, “Urartu Krallığı tarafından inşa ediliyor…” Palu kalesi hakeza öyle… Prof. Dr. İsmail Aytaç’ın Başkanlığında yürütülen Harput Kazı Çalışmaları… O çalışmalar bizlere tarihi medeniyetlerin izlerine taşıyor. Toprağın her katmanında, Bir büyük medeniyetin gizli olduğunu söyleyebiliriz.

İlk insanlık medeniyetinin köklerinin; Nil’de, Mezopotamya’da ve Maveraünnehir ’de olduğunu tarih bizlere anlatıyor…

Ne ile anlatıyor?

O medeniyetin asrımıza, bugünlere, bizlere kadar taşıdığı eserlerle.

İşte Müzeler… Tarihin ayrı katmanlarından; büyük bir dikkat ve itinayla çıkarılarak, sergilenen o mekânlar… An ve an bizlere öyle dersler veriyor ki, bir an geçmiş zamana yolculuk ediyorsunuz…

Asırlarla, yüzleşiyorsunuz. Sizlerden önce yaşanmış nice güçlü medeniyetler…

 

Dünyada müzeciliğin ilk örneklerine, Roma İmparatorluğu döneminde rastlarız…

Bizde, bizim tarihimizde; İlk Müzenin kurulması, Osman Hamdi Bey tarafından gerçekleştirilir.

Osman Hamdi Bey, “Güzel Sanatlar Akademisi” ile “İstanbul Arkeoloji Müzesini” kurmuşlardır… Ve ilk müdürlüğünü de 1881 tarihlerinde kendileri yapmışlardır.

İlk defa, Osman Hamdi Bey tarafından; 1884 tarihinde, “Antik Eserlerin, Dışına Çıkarılmasını” yasaklayan, “Asr-ı Atika Nizamnamesini” yürürlüğe koymuşlardır…

Bütün bunlar, tarihi önemli adımlardır…

 

Günümüz Türkiye’sinde, Cumhuriyet Türkiye’sinde müzeleri bizler beş farklı yapı altında toplarız;

Resmi Müzelere, Vakıf Müzeleri, Şahıs Müzeleri, Kurum Müzeleri ve Üniversite Müzeleri…

Türkiye’de ilk Özel Müzeyi, Vehbi Koç Vakfı, 1980 tarihinde hayata geçiriyor…

Bunu, Rahmi Koç Müzesi(1994), Sakıp Sabancı Müzesi(2002), Eczacıbaşı Vakfının Modern İstanbul Müzesi (2004) takip ediyor… Türkiye’de, Ankara’da hepimizin bildiği; Anadolu Medeniyetleri Müzesi(1967), Türkiye Büyük Millet Meclisi Müzesi(1961), Etnografya Müzesi…

İstanbul’da, İstanbul Arkeoloji Müzesi(1880), Resim ve Heykel Müzesi (1937). 

Topkapı Sarayı Müzesi (1924). Türk-İslam Eserleri Müzesi(1913)    

İzmir’de, İzmir Arkeoloji Müzesi(1927), Efes Arkeoloji Müzesi (1929). 

Bergama Müzesi (1936). Ve bunun dışında; Adana, Afyon, Hatay, Konya illerimizdeki müzeleri burada söyleyebiliriz…

 

Elâzığ’da ilk Müze 1965 yılında Harput’ta, bugünkü Alacalı Camiinin içerisinde açılmıştır…

1981 yılına gelindiğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yaptırılan bugünkü görkemli binasına taşınır… 1982 yılında ziyarete açılır…

Elâzığ Müzesi; arkeolojik eserlerin yanında Etnografik eserlerinde sergilendiği zengin bir mekâna sahiptir… Uzun yıllar, rahmet mekân eski Turizm Bakanı Nurettin Ardıçoğlu ’nun kardeşi, Ülker Ardıçoğlu ‘nun Müdürlüğün yaptığı Elâzığ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi… Ardıçoğlu emektar bir insandı. Bugün onu ismiyle yâd etmek istedim.

İlber Ortaylı, “Türkiye’de müzeler en az ilerleyen kesim…” derler. Müzelere, kendilerini tarihe, kültüre, sanata adayan insanların gözlüğü ile bakmak/ veya gözlemlemek…

Sunay Akın, “Müzeler toplumun hafızasıdır!” Özlü bir ifade… Harput’ta, Basın Müzesinin açılması… Bunu, Musiki Müzesinin ve Harput Kahve ve Fincan Müzelerinin takip etmesi önemlidir. 

Tarihi Elâzığ Valilik Konağı da, 2023 yılında, ‘Kent Müzesine…’ dönüştürüldü. Artık günümüzde, ‘ihtisas Müzeleri…’ giderek önem kazanmaya başladı. 

Bir soru, “Tarih yolculuğuna var mısınız?”

Sizlerden önce yaşanmış medeniyetlerle buluşmaya var mısınız?

Öyle fazla uzaklarda değil…

Harput’ta, ‘tarihi kazıları daha yakından takip edelim’ O kazılarda binlerce obje…

Prof. Dr. İsmail Aytaç bizleri ve kamuoyunu sürekli bilgilendiriyorlar. Binler yılı ifade eden, ‘insanlık tarihi ve medeniyetler…’ Bu haftayı, ‘Müzeler Haftasını’ geliniz dopdolu geçirelim…

Bizlerden önce gelip geçen medeniyetler… İnsanlık serüveni… Birlikte okumaya çalışalım.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —