Bedrettin KELEŞTEMUR


ŞİİR HASBİHALDİR

FİKİR BAHÇESİ


ŞİİR HASBİHALDİR

Bedrettin KELEŞTİMUR

Şiir, hasbihaldir, hal ehli ile kelâmdır

İlham kaynağı gönüllerde,

Rahmet damlalarıyla maveradan,

Cümle âleme bir esintidir

Şiirde, hikmet var!

Sözün selâmı, selâmeti, hayratı

Bir içli nağmede hoyratı

Şiir, aşk nehri, sevda nehri

Her insan bir âlem

Âlemin rıhtımında hak ereni,

Gönül gözüyle görür mualla şehri...

 

ŞİİR

Şiire, ‘nutku ilahi’ deriz biz

Kalbe ilham doğar, mutmain olur

Sözün sanatı, zarifi deriz biz,

Gönül çağlayanında emin olur

 

ŞİİR AKŞAMI

Gönül mızrabını çal, nesrin bittiği yerde 

Şairleri haykırsın bu milletin her yerde 

Şiir gecesi bugün, Mezire’de düğün var 

Mısraların dilinde, ‘ülkü’ kalmasın yerde

 

ŞİİR, GÖNÜL SOHBETİ

Allah var, tasa keder bilmeyiz biz!

Hakk için gözyaşını silmeyiz biz

Fetih kervanı, Doğudan Batıya…

Nizam-ı Âlem için yürürüz biz

Yaşlısı duada, genci seferde

Nöbet anı, ibadettir neferde…

 

ŞİİR NEDİR?

Şiir nedir, sırrını bilen var mı?

İhlas ile gönlüne dönen var mı?

İlim, Hikmet, İhsan, Marifet Yolu;

Resul Yolunda, “Hasan” olan var mı?

 

ŞİİRDE

Şiir de, uhrevi bir esinti var

Nefisle gönül arasında duvar!

Kalbin ritminde yürür bir şehsüvar

Sır gibi saklı bütün hülyalarım

 

ŞİİRİN KAYNAĞI

Şiirin kaynağı, Rabbimden ilham

Marifet dünyasında gezinmendir

Meyvesi acı, çeker yükünü gam;

Mısralar, gönüllerin dilekçesi

Sözle hafızalarda gezinmendir.

 

ŞİİR

Şiir, aklın, gönlün, vicdanın sesi

Öz ile tartıya alma, ‘hevesi…’

Kanayan yüreğime, ‘merhem’ olur

Söz bulutu, ilham yağmuru, ‘nefesi’

 

ŞİİR VE ŞAİR

Resul’ün hırkasını taşır, şair

“Şiirde hikmet gibidir” der, Resul

Anladım, “sanat Allah’ı aramak…”

Bildim, “çelik çomak işimiş, sair…”

Şiir, dua gibi süzülür gönlümden

Hikmet pınarı gibi kaynar özümden

İlham kaynağı gibi taşar özümden

 

ŞİİR SÖZÜNDE

Şiir sözünde; hikmet var, ihsan var

Sessiz çığlığın ruhunda, insan var

Sesin mana elbisesi, lisan var

His deryası, düşünce pınarında

Akar gideriz fenadan bekaya

Ağaç gibi, “kökü mazide ati”

Şiir gibi gönüllerde, yasan var!

 

ŞİİR VUSLAT ŞARKISI

Dünya ahvali bu ya, geçmişe, ‘hikâye’ deriz

İz bırakan, ‘hatıra’ deriz

Tıpkı gölgeler gibi,

Vücudun kıyamda, gölgen secde de…

Bakın o musalla taşına,

Bekâya açılan yolun ilk durağı

Bütün yüzler, Hakk’a dönük

Bir vuslatın yolculuğunda!

 

ŞİİR KEDERLE YAZILIR

Gül, dikeniyle sevilir

Şiir, kederle yazılır

Dünya zehrini içirir

Gamsız geçen bir ömre yan

 

ŞİİR ÜZERİNE

Şiir, duygu pınarı, sevda ile içilir

Raks eder kelimeler, bir gül gibi açılır

Mısralar kanatlanır, maveralar geçilir

Muhabbet sofrasında, zevkten, hevadan kaçılır

Perde ötesi sırlar, mısralar saçılır

Şair laleye benzer, dikenlikte seçilir

Bir değil, bin prova, hasret ile biçilir

Dil, okyanusta mercan, nefes olur uçulur

Sözü, namus bilirim, ses, ahenkle ölçülür.

 

ŞİİR MECLİSİNDE…

Şehrin her köşesinde ‘kahve’ değil

İrfan Ocağı, marifet ararım…

Güzel sanatlara eğil, ‘kulak ver’

Edep Meclisi, zarafet ararım.