Sercan Ümit

Tarih: 21.11.2022 14:14

TAKIMLAR ANTRENMAN MI? YOLCULUK MU? YAPSINLAR

Facebook Twitter Linked-in

TAKIMLAR ANTRENMAN MI? YOLCULUK MU? YAPSINLAR

 

Cumartesi günü maç yapmış olan 3. Lig takımları, çarşamba günü de maç oynayacaklar. Haftada iki maç süper ligin büyük takımlarını bile sıkıntıya sokarken kısıtlı bütçeleri ve kısıtlı kadrolarıyla mücadele eden 3. Lig takımlarını varın siz düşünün.

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) bu hafta 3. ligde hafta içine de maç bıraktı. Yani Cumartesi günü maç yapan takımlar Çarşamba günü tekrar maç yapacaklar. Bu durum 3. lig takımları için bence tamamen angarya olacak. Çünkü içerde dışarıda fark etmeksizin maç oynayan takımlar daha oynadıkları maçın yorgunluğunu atmadan yeni maçın hazırlıklarına başlayacaklar. Buna birde yolculuk eklendi mi futbolcudan iyi bir performans beklemek biraz zorlama olacaktır. Birde 3. Lig takımlarının neredeyse tamamı her maç için saatlerce seyahat etmek zorundalar. Normal insanlar bile uzun seyahatlerden sonra en az bir gün dinlenme ihtiyacı duyarken maç oynamış, yorgun futbolcuların dinlenmesi için gereken süreyi hesap edin artık. Yani bir günü yolculuk olarak sayarsak maçın oynanacağı günde antrenman olmayacağına göre takımlara maça hazırlanmaları için sadece iki gün kalıyor. Bu iki günde dinlenme mi yoksa yüklememi yapılsın. Birde Çarşamba günü oynanacak maçın zamanı da mesai saatleri içerisinde olduğunu düşününce karşılaşmaya gelecek olan taraftar sayısını da etkileyecektir. Sezon içerisinde başka hafta içi oynanacak karşılaşma var mı onu bilmiyorum ama inşallah yoktur, diyerek bu konuyu noktalıyorum.

 

BİRAZ SABRETMEMİZ GEREKİYOR

Gelelim takıma, son 5 haftadır hiçte istemediğimiz sonuçlar aldık ama bu sonuçlar futbolda olan bir gerçektir. Her zaman galip geleceksin diye bir kural yok. Her sene şampiyon olacaksın diye de bir kural da yok. Şunu da unutmamak lazım, daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi takım liglerin başlamasına 10 gün kala toparlandı ve hazırlık maçı yapmadan eksik yönler belirlenmeden kendisini ligde buldu. Buna rağmen takım ilk yedi haftada mağlubiyet almadan taraftarlarına şampiyonluk şarkıları söyletti, söyletmeye de devam edecektir. Sadece başkana, hocaya ve takıma güvenerek biraz sabretmemiz gerekiyor.

 

ŞEHRİN DESTEĞİ OLMADAN GELEN BAŞARILAR SAMAN ALEVİ GİBİDİR

Her yazımda belirttiğim takıma destek konusunu yine tekrarlıyorum. Destek vermeden başarıya ortak olunmaz. Muşspor, bu şehrin takımıdır. Bu şehrin takımına bu şehirdeki herkesin sahip çıkıp destek vermesi gerekir. Destek denince aklınıza hemen büyük paralar gelmesin, bir maç bileti, bir forma alarak takıma destek verilebilir. Şehir takımları her zaman bulundukları ilin dinamiklerinden ve halkından aldığı destekle başarılı olmuştur. Buna çokça örnek gösterilebilir. Şehrin desteği olmadan gelen başarılar saman alevi gibidir, bir anda başlar, büyür ve söner. Buna da biraz geçmişe bakarak başka şehirlerden çokça örnek görebilirsiniz. Süper lige kadar yükselen takımların şehirlerinden yeterli desteği göremediği için şu anda isimleri bile anılmıyor. Bir anda büyük paralar ve borçlanarak başarı yakalayan takımlara destek verilmediği için sonları amatör küme olmuştur. Hatta bazıları tamamen kapatılmıştır.

Taraftar olarak futbolda başarıya öyle açız ki, bir an evvel başarı gelsin, her maçtan iyi sonuç alalım ve sezon sonu şampiyon olalım istiyoruz. Bu gayet doğal ama ha dedin mi olacak şey değil. Uzun vadede gerçekleşebilir. Kulüp Başkanı Nevzat Kaya’nın da uzun vadeli bir planı var bunun içinde çocuklar baş köşeyi alıyor. Daha önce Trabzonspor gibi büyük bir camiada yöneticilik yapması, Trabzonspor’un tarihine hakim oluşu ve Trabzonspor’un tarihindeki en başarılı dönemlerin de Trabzonlu futbolcuların var oluşunu çok iyi bildiğinden Muşspor’da da böyle bir kültür oluşturmak istiyor olabilir. Onun için sabrederek, iyi sonuçta kötü sonuçta destek vererek Mutlu, Umutlu, Şehrin çocuklarından oluşan bir takımla başarılara koşabiliriz.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —