Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Muş Şube Başkanı Mahir Barışan, 2017 LYS ve TEOG Sınav sonuçlarını değerlendirdi. LYS ve TEOG sonuçlarına göre üniversitelere ve liselere yerleşen öğrencileri tebrik eden Barışan, yazılı bir açıklama yaptı.
Fakültelerde 214 bin kontenjanın açıkta kaldığını belirten Barışan, “Bu yıl üniversiteye yerleşemeyen ve açıkta kalan aday sayısı 1 milyon 440 bin, öte yandan üniversitelerimiz bünyesindeki fakültelerde ise 214 bin kontenjan açıkta kalmıştır. Öğrencinin tercih etmediği, gelecek vaad etmeyen, istihdam yaratmayan, bu alanların hala aktif olması tam bir ironidir. Bu sorumluluk makamında olanları düşündürmeli. Yıllardır söylüyoruz. YÖK ve üniversiteler, öğrencileri oyalama ve istihdam etme yeri olmaktan çıkmalıdır. Bir üniversitenin bünyesine bir fakülte bir bölüm açılırken hinterlandına iyi bir şekilde bakılmalı, fizibilitesi A`dan Z`ye yapılmalı" dedi.
“YÖK RAPORUMUZU DİKKATE ALMALI”
YÖK, sendika genel merkezlerinin hazırladığı `Yüksek Öğretime Bakış ve Değerlendirme Raporumuzu` dikkate alması gerektiğini ifade eden Barışan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üniversiteyi bitirdiğinde boşta kalamayacağı iş ve çalışma sahası geniş olan bölümleri tercih etmektedir. Bu planlamalar yapılmadığı sürece hem insan kaynağımız hem mali kaynaklarımız israf olmaya devam edecektir. YÖK, sendika genel merkezimizin hazırladığı `Yüksek Öğretime Bakış ve Değerlendirme Raporumuzu` dikkate almalı bunun üzerinden giderek daha kapsamlı çalışmalar yapmalıdır. Türkiye genelinde 2015`te lise son sınıf öğrencilerinin yüzde 49`u lisans ve ön lisans programlarına yerleştirilmişken 2017`de bu oran maalesef yüzde 33`e düşmüştür. İlimizde 2014-2015`te LYS`ye başvuran öğrenci sayısı bin 621, lisans ve ön lisans programlarına yerleşen öğrencilerin sayısı bin 137`dir. 434 kişi yerleşememiştir. 2015-2016 yılında LYS`ye başvuran öğrenci sayısı bin 817 lisans ve ön lisans programlarına yerleşen öğrenci sayısı bin 207`dir. Yerleşemeyen öğrenci sayısı 610`dur.”
“NEDEN İSTENİLEN SEVİYEYE BİR TÜRLÜ GELEMİYORUZ”
“Bizde ise makasın ağzı kapanmaya yönelik bir seyir izlememiştir” diye kaydeden Barışan, “Yerleşen öğrencilerimizin çoğu istedikleri bölümlere değil oyalandıkları bölümlere yerleşmiştir. Bu tablo okullardaki eğitim ve öğretimin kalitesinin yeterli seviyede olmadığını göstermektedir. Peki, neden istenilen seviyeye bir türlü gelemiyoruz. Yıllara sari verilmesi gereken öğretimin son bir yıla sıkıştırılması, öğrencide `son sınıfta hazırlanır bir bölüme yerleşirim` duygusu ve kanaatinin olması, velilerimizde de `hele bir öğrencim son sınıfa gelsin o zaman duruma bakarız` anlayışı olduğu sürece bu handikaplar devam edecektir. Başarı nasıl gelir? Başarı eğitim ve öğretimde özne durumunda olan bakanlık ve YÖK`teki zihniyet devrimi ile müfredatın ve içeriğinin değişmesi ile en önemlisi ara kanal olan öğretmenin yetiştirilmesi ile mümkün olabilir. Bütün 12 yılın yükünü getirip son bir yıla sıkıştırırsan ve bu duyguyu pompalarsan şimdiki tabloyla karşılaşman her yıl kaçınılmaz olur” dedi.
“DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARINDAKİ ÖĞRETİM VERİMLİ VE İSTENİLEN DÜZEYE GETİRİLSİN”
Eğitimin öznelerini zihniyet ve bakış değişikliğine götürecek politikalar geliştirilebilir olduğunu aktaran Barışan, şunları söyledi: “Okuldaki eğitim ve öğretim ile destekleme, yetiştirme kurslarının kalitesi artırılabilir. Ne yapılmalı ki bu destekleme ve yetiştirme kurslarındaki öğretim verimli ve istenilen düzeye getirilsin. İlimiz özelinde bir değerlendirme yapacak olursak, her okul bünyesinde bu kurslar verilmekte, birçok okulumuzda bakanlık ve ÖSYM sınavları yapılmakta. Bu da kursların aksamasına, kurslardaki verimliliğin düşmesine neden olduğu gibi öğrencilerin kurslara sağlıklı bir şekilde devamını da engellemektedir. Bu durum veliyi ve öğrenciyi başka arayışlara sevk etmektedir. Biz bu kursların il ve ilçe merkezlerinde her okul bünyesinde değil de eğitim bölgeleri oluşturularak birkaç okulda verilmesinden yanayız. Hatta alanında etkin ve yetkin öğretmenlerimizi pekala burada görevlendirebiliriz. Öğrencilerin kullandıkları bütün materyaller, kurs gördükleri okulların imkanlarına bırakılmamalı, bir şekilde karşılanmalı ki başarı elde edilebilsin. Destekleme ve yetiştirme kurslarının prestiji artsın. Aksi halde sıkıntılar kar topu gibi büyümeye devam edecektir.”
“MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI BU 257 BİN ÖĞRENCİ İÇİN DERHAL ALTERNATİF ÇÖZÜMLER ÜRETMELİ”
TEOG sınav sonucuna göre yerleşen öğrencileri de tebrik eden Barışan, “TEOG sınavı sonucunda yerleşen öğrencilerimize başarılar diliyorum. TEOG sonuçlarına baktığımızda 1 Milyon 192 bin çocuktan 257 bini yani yüzde 22`si açık öğretime kaydedilmiştir. Bu veri bize şunu göstermektedir. Zorunlu eğitim öğretim çağındaki her 5 öğrencimizden biri açık öğretime kaydedilmiştir. Çocuk okulda olmalıdır evde değil. Milli Eğitim Bakanlığı bu 257 bin öğrenci için derhal alternatif çözümler üretmeli. Çünkü bu sayı 257 bin ile kalmayacak, örgün eğitimdeki kopmalarla artarak devam edecektir. İlimizin TEOG sonuçlarına baktığımızda 2015-2016 yılında TEOG`a başvuran öğrenci sayısı 7 bin 650 TEOG sınavı sonucunda herhangi bir okula yerleşen öğrenci sayısı 4 bin 573 örgün eğitime yerleşmeyip, açık öğretime yerleşen öğrenci sayısı 2 bin 639`dur. 2016-2017 istatistik verileri elimize ulaşmadı. Onun için sağlıklı değerlendirme yapamıyoruz. Fakat çevreden ve velilerden aldığımız tepkiler hiç te iç açıcı değil. 330 puan alıp açık öğretime yerleşen öğrenciler var. Bu tür yüksek puan alan öğrencileri örgün eğitime kazandırmak adına Bakanlıkla iletişime geçilerek meslek liseleri ve imam hatip liselerinin kontenjanları artırılırsa bu mağduriyetler giderilebilir. İlimizin yıllardır son sıralardan kurtulmamasının tabii ki bir çok nedeni vardır. Bunları sıralamaya kalkarsak sayfalar yetmez fakat mevcut duruma bakılarak birkaç tespit yapılabilir. Okullaşmadan tutun okul çeşitliliğinin azlığına, öğretmen sirkülasyonun fazla olması, tecrübe paylaşımının azlığı, destekleme ve yetiştirme kurslarındaki handikaplar, ücretli öğretmenlerimizin çokluğu, kadrolu öğretmenlerimizin sayısının yeterli düzeyde olmayışı, veli bilinçsizliği ve daha bir çok sorun. Bu yıl da bir çok öğrencimiz açık öğretime kaydedilmiştir. Sorumluluk makamında bulunan yetkililerimiz acilen çözüm üretmeli, çocuğun yeri okuldur ev değildir. Ben bir kez daha gerek LYS sınavı sonucu istedikleri bölümlere yerleşen gerek TEOG sınavında istedikleri liselere yerleşen öğrencilerimize başarılar diliyorum. Öğrencilerimizi, velilerimizi ve emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.