Tarih: 28.02.2014 17:50

BDP MUŞ´TA SEÇİM STARTI VERDİ

Facebook Twitter Linked-in

 Yoğun katılımın sağlandığı açılışta halka seslenen BDP Muş Milletvekili ve Ağrı Belediye Başkan Adayı Sırrı Sakık, 30 Mart’ta seçimi kazanacaklarını belirterek “Bu düzen partileri buralara gelip askerlik yaptılar. Devlet adına sizleri yönetmeye çalıştılar. Artık gün o gün değil. Gün onların buralardan teskere alma günüdür. 30 Martta halkımız onlara teskeresini verip, Ankara’ya postalayacak. Onların partileri gidecek ama halkın partisi burada kalacak” dedi
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Muş İl Başkanlığı seçim bürolarının ve araçlarının açılışını yaptı. Kent merkezi Atatürk Bulvarı’nda açılışı yapılan seçim bürosu önünde halka seslenen BDP Muş Milletvekili ve Ağrı Belediye Başkan Adayı Sırrı Sakık, aday belirlemede hiçbir şekilde rol almadığını ifade ederek 30 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimlerle ilgili açıklamalarda bulundu.
BDP Muş Belediye Başkan Adayı Nimet Sezgin’in olduğu yerde kendisine görev düşmediğini ifade eden Sakık, “Bu seçimlerde halkımızın iktidar sahibi olacağına inanıyorum” dedi. Sakık, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ağrı’dan Belediye Başkan Adayı olmak nerden çıktı diyeceksiniz. Daha önce Muş ile ilgili böyle bir talep geldi. Eğer Muş’ta bana bir hizmet düşerse başım gözüm üzerine dedim. Bu topraklarda doğdum. Bu topraklarda büyüdüm. Şu duvarlara Kürt halkının özgürlük mücadelesi için yazılar yazdım. Kavgalar ettim. Bu toprakların çocuğuyum. Muş Belediye Başkanlığı için bana bir görev düşerse başım üstüne dedim. Ancak buradan müracaat eden birkaç arkadaşımız vardı.
Nimet Sezgin’de ön plana çıkmıştı. Nimet’in olduğu yerde bana bir görev düşmez, nimet bu görevi iyi yapar dedim. Bizim bu konuda başımız dik alnımız ak olacak. Bu seçimlerde halkımızın iktidar sahibi olacağına inanıyorum. Şunu açık ve net olarak belirliyim. Bu aday belirleme sürecinde bazı kırgınlıklar, küskünlükler olmuştur. Ben uzun süredir de buraya gelmedim.
Sizi şerefimle temin ederim ki, il genel meclis üyeliğinden, belediye meclis üyeliğine kadar hiç birine ben karışmadım. Çünkü hepsi benim kardeşimdi. Hepsi bu mücadelenin bir parçasıydı. Kendi adıma söylüyorum, listelere karışmak onursuzluktur. Bu konuda gönül koyanları anlıyorum. Böyle bir şey yapmadım, yapmam. Daha sonrasında bana Ağrı’ya gitmem konusunda görev verildi. Büyükşehir olan Diyarbakır, Mardin ve Van’ı altın tepsi de önüme sunsanız, Allah için elimin tersiyle iterim dedim. Ama Muş ve Ağrı gibi riski olan yoksul illerde verilecek görevlerde halkımla beraberim. Bizim Serhattaki hedefimiz, Ağrı, Iğdır, Kars, Van, Bitlis, Muş, Bingöl ve Erzurum’un birçok ilçesindedir.”
30 Mart’ta Muş Belediye Başkanlığını kazanacaklarını kaydeden Sakık, “Bu mücadeleyi sürdürmek adına, buralarda söz ve karar sahibi olacağız. Allah’ın izniyle Muş’u alacağız. Bu konuda hiçbir tereddüdümüz yok. Birazdan açacağımız büro daha önce de üç kere seçimi kazandığımız hayırlı büromuzdur. Allah’ın izniyle dördüncüsünü de buradan alacağız. Sadece Belediye’yi değil, bir bütün olarak başarımızı yükselteceğiz. Buradan bütün düzen partilerine ders vereceğiz” dedi.
Sakık, “30 Mart’ta halkımız düzen partilerine teskere verecek”
Yoğun katılımın sağlandığı alandaki halka seslenen Sakık, “Bu düzen partileri buralara gelip askerlik yaptılar. Devlet adına sizleri yönetmeye çalıştılar. Artık gün o gün değil. Gün onların buralardan teskere alma günüdür. 30 Martta halkımız onlara teskeresini verip, Ankara’ya postalayacak. Onların partileri gidecek ama halkın partisi burada kalacak. Hiçbir partiyi burada düşman olarak görmüyoruz. Hiç kimseyle bir düşmanlığımız yok. Ama sandıkta, kavga olmadan, şiddet olmadan onlara ders vereceğiz. 24 yıldır aktif siyasetin içindeyim. Camlar kırılacak, kepenkler kapatılacak diye sizi korkutanlara, şiddetin doruk noktada olduğu dönemlerde bile buralarda şiddete prim vermeyen bir BDP vardı ve BDP’nin devamı olan diğer partilerde vardı dersiniz. Biz halkımızın kefiliyiz. Halk bizi iyi tanır. Zora zulme boyun eğmeyiz. Ama halkımıza da asla ayrımcı politikalar yapmayız. Birkaç dönemdir parlamentodayım. Her dönem yapılan anketlerde, Türkiye’nin en başarılı milletvekili olmuşum. Siyasi kimliği ne olursa olsun, buralardan gelen herkesin işi görülmüştür. Bunları yaparken de öz Muşlu mudur diye bakmadık, insan olarak baktık ve başımızın üstünde yeri var dedik. Ak Partiliyse bile, ‘Gel birlikte sorunları çözelim’ dedik. Biz hiçbir halka zulüm etmedik ve ayrımcı politikalar yapmadık. Muş’u sadece Belediye Başkanımız veya Belediye encümenlerimiz değil hepimiz beraber yöneteceğiz. Ayrımcı politikalar asla olmayacak. Nimet kardeşimiz buradan seçin, kefili benim. Eğer Muş’a hizmet yapmazsa, size söz veriyorum, milletvekiliysem, milletvekilliğinden, belediye başkanıysam, başkanlıktan istifa edeceğim. El ele verelim, Muş’un bu talihsizliğini birlikte yönetelim. Türkiye’nin en fakir ilinin milletvekiliyim, en fakir diğer ili Ağrı’dan Belediye Başkan adayıyım. El ele vereceğiz, kardeşçe buraları yöneteceğiz. Sizin burada yan yana duruşunuz, kanı şiddeti ve ölümü durduracak. Bir yıldır, bu topraklarda, kan yok, gözyaşı yok, tabut yok. Bundan daha güzel mutluluk var mıdır? Kandan ve şiddetten beslenenler, bir an önce PKK’nin silaha sarılmasını istiyorlar. Biz de diyoruz ki, Sayın Öcalan’ın geçen yıl bu vakitlerde 21 Martta yaptığı açıklamanın ruhuna uygun, Kürtlerde artık demokratik zeminde kendisini yönetecek. Kandan ve şiddetten beslenenler siyasete hayat hakkı tanımıyorlar. Bir yıldır kanın akmaması için en büyük mücadeleyi yine Barış ve Demokrasi Partisi vermiştir. Kimi ahlaksızlar buna rağmen buralara gelip, BDP’yi şiddetle, şiddetin içerinde olmakla halka şikâyet ediyorlar. Size açıkça söylüyorum, BDP şiddete prim vermez, zora zulme de boyun eğmez. Önemli bir süreçten geçiyoruz. Bu önemli süreçte, bütün dünyanın gözü bu coğrafyadadır. Kürt halkı, düzen partilere mi oy verecek yoksa barışa mı oy verecek diye. Geçen hafta İstanbul’da bir açılış programında yaşadığım bir olayı anlatayım. Açılış programı sırasında soğuk hava da dışarıda bekleyen yaşlılar vardı. Gittim ellerini öptüm. Buraya neden geldiniz dedim. Yaşlılardan biri bana dedi ki; ‘ Evladım bizim burada duruşumuzun sebebi, yediden yetmişe bu mücadelenin içinde olduğumuzu göstermektir.’ Biz de aksakallısıyla, kadınıyla ve çocuğuyla bu mücadelenin içindeyiz, sokaklardayız. Sokakları barışa ve kardeşliğe çevireceğiz. Bu ülkede barış, demokrasi ve kardeşlik olmadığı için, bütün siyasi partiler gelip iktidar oluyorlar. Sonra hepsinin yolsuzluktan, hırsızlıktan nasıl çöktüğünü görüyorsunuz. Bütün zulüm politikalarının yansımasıdır. Kürde, Türk’e yapılan zulümdür. Allah kabul etmez. Herkesin acıları var, acılara son vereceğiz. Gecemizi, gündüzümüzü birbirine katacağız. Ölen gerillaların ve ölen askerlerin resimlerine bakıp bakıp ağlıyoruz. Onun için, gerillanın, askerin, polisin ve sivillerin ölmeyeceği bir Türkiye’yi birlikte yönetebiliriz. Bu seçimler sadece Belediye Başkanlıklarını almak değil, Türkiye’de barışı sağlamaktır. Burada belediye başkanlığını alacağız ve halk yönetecek. Ankara’nın yetkilerini buralara dağıtarak barışı sağlayacağız. Onun için hepinize görevler düşüyor. Birlik adına, kardeşlik adına Barış ve Demokrasi Partisi’ne gelin. Allah korusun, CHP ve MHP gibi partiler ara rejimle başa gelirse, bu ülkede kan gövdeyi götürecek. Çünkü politikaları ret ve inkar üzerinedir. Ama biz daha büyük bir güçle Türkiye’de daha güçlü bir yapı oluşturabiliriz. Haklıyız ve kazanacağız. Şimdi açacağımız seçim büromuzunda hepimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum” diye konuştu. Yapılan konuşmalardan sonra BDP’nin seçim bürosunun açılışı törenle açıldı.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —