AGD'DEN YAPILAN SALDIRILARA SERT TEPKİ GELDİ
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Muş Şube Başkanı Aydın Suna, son günlerde İsveç ve Danimarka Kur'an-ı Kerim'e yönelik yapılan alçak saldırılara sert bir dille tepki gösterdi.
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Muş Şube Başkanı Aydın Suna, geçtiğimiz günlerde İsveç'te Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde ve Danimarka'da İslam'a ve Kur'an-ı Kerim'e yönelik yapılan saldırılara yapmış olduğu açıklama ile sert şekilde tepki gösterdi.
Suna, yapmış olduğu açıklamasında İslam düşmanlarının derhal durdurulması için Müslüman ülkelere çağrıda bulunarak; "Geçtiğimiz hafta Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'e saldırıda bulunan Rasmus Paludan isimli şaklaban bu kez de Danimarka'da yeni bir küstahlığa imza atmıştır. Gerek İsveç gerekse Danimarka hükümeti ve güvenlik güçlerinin koruması altında İslam'a yönelik saldırılarına devam eden Paludan'a karşı acilen harekete geçilmelidir. Bu noktada başta Türkiye olmak üzere tüm Müslüman ülkelerin idarecilerinden talebimiz Paludan, İsveç, Danimarka ve bu zihniyetteki İslam düşmanlarının durdurulması adına derhal gerekli girişimlerde bulunmalarıdır. Şayet İslam ülkelerinin yöneticileri bu konuda cılız tepkiler vermeye devam ederlerse tarih kendilerini hiç de iyi anmayacaktır. Bugün açık bir saldırı ile karşı karşıyayız. Canımızdan öte olan ve yaşama gayemizi teşkil eden inancımıza karşı yürütülen bu savaşta İslam ülkelerinin yöneticilerinin sergileyeceği duruş büyük bir anlam ifade etmektedir. Bu bağlamda İslam ülkelerinin halen daha İsveç ve Danimarka ile olan ilişkilerini askıya almamış olmaları akıllara ziyan bir durumdur. Burada tüm Müslümanlar adına İslam ülkelerinin yöneticilerine sesleniyoruz; Başta Türkiye olmak üzere İslam ülkeleri, İsveç ve Danimarka ile ilişkileri kesmek için daha ne beklemektedir? İsveç ve Danimarka'nın büyükelçileri neden hala başkentlerimizde rahatça görevlerini yapmaktadır? Yahut bizim büyükelçilerimiz neden hala Stockholm ve Kopenhag'da bulunmaktadır? Derhal ama derhal İslam düşmanlığı içerisinde olan İsveç ve Danimarka ile ilişkileri kesiniz, bu ülkelere ekonomik ve siyasi boykot uygulayınız! Uluslararası arenayı İslam düşmanlarına dar ediniz! Rasmus Paludan'ın yanı sıra İsveç ve Danimarka'nın İslam düşmanlığı içeren küstah tavrı ortadadır. Fakat ne yazık ki sergilenen bu küstah tavırlara Müslümanların acziyeti de sebep olmaktadır. Öyle ki İsrail'in İsveç Büyükelçisi Ziv Nevo Kulman, geçtiğimiz günlerde büyükelçilikleri önündeki Tevrat yakma girişiminin İsveç yönetimi tarafından engellendiğini açıklamıştır."
AGD Başkanı Suna, açıklamasının devamında şunları dile getirdi: "Bu olay karşısında kendimizi de hesaba çekmemiz gerekmektedir! Ey Müslümanlar 18 Milyon Yahudi'nin caydırıcılığı nasıl olur da 1,5 Milyar Müslümanın caydırıcılığından daha etkili olmaktadır? Biraz önce belirttiğimiz gibi İslam coğrafyası topyekûn saldırı altındadır. Bu saldırıda İslam düşmanlarına karşı koymamız gereken cephelerden biri de Filistin'dir. Bu bağlamda İsrail'in Cenin Mülteci Kampı'nda dokuz Filistinliyi şehit etmesine cevaben Kudüs'te gerçekleştirilen direniş eylemini tebrik ediyoruz. Sinagoga saldırı gerçekleştirildiği yönündeki haberler ve İsrail terörüne karşı yapılan müdaafayı terörizm olarak adlandıranlar Siyonist algı operasyonunun tuzağına düşmektedir. Bu ve bunun gibi gaflete, akıl tutulmasına kapılanlar Filistin Direnişini lekeyemezler! Filistin'de yaşanan gelişmeler ışığında İsrail ile normalleşen İslam dünyasının liderlerine de seslenmek istiyoruz; İsrail ile yaptığınız normalleşme anlaşmaları Siyonist katillere güç vermektedir. İsrail ile girdiğiniz bu gayri meşru ilişkinin bedelini Filistinli yiğitler ödemektedir. İsrail lehine yaptığınız kınama açıklamaları Tel Aviv'de şampanyalar eşliğinde kutlanmaktadır. Ey İslam ülkelerinin liderleri! Allah'tan korkunuz. Gerek Kur'an-ı Kerim'e karşı yapılan saldırılar, gerekse Filistin'deki zulümler karşısında İslam'ın izzetini kuşanınız! İslam yalnızca hoşgörü dini değildir. İslam aynı zamanda iyiliği emretme ve kötülükten alıkoyma dinidir. Bugün Avrupa sokaklarında kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e saldırılırken Fahr-i Kâinat Efendimiz Hz. Muhammed'e (S.A.V) dil uzatılırken biz nasıl olur da normal bir şekilde hayatımızı devam ettirebiliriz? Nasıl olur da akşam başımızı yastığa rahatça koyabiliriz? Zaman izzetli bir duruş sergileme zamanıdır! Zaman iyiliği emretme ve kötülüğü engelleme zamanıdır! Bilinmelidir ki; hiçbir gündem İslam'a yapılan saldırıdan daha önemli değildir. Allah şahittir ki; bu iğrenç saldırılar bitene kadar teyakkuz halinde olacağız, meydanlarda bulunacağız ve dünyayı İslam düşmanlarına dar edeceğiz. Son sözümüz odur ki; Heyhat minez zille, Heyhat minez zille, Heyhat minez zille! Zillet bizden uzaktır! Zillet bizden uzaktır! Zillet bizden uzaktır" ifadelerini kullandı.