EĞİTİME MERHABA…
Bedrettin KELEŞTİMUR
ÖSYM AÇIKLANDI… LGS AÇIKLANDI…
Eğitimi o kadar tartışmıyoruz! Şunu ifade etmeliyim, “Eleştirel Kültürde…’ eğitimin içerisinde yerini alır.
Bugün, Temmuz Sıcağında “Eğitime Merhaba…” diyoruz. Anneler-Babalar, Evlatlar, Öğretmenler, şunu bilelim, ‘her birimiz sorumluyuz…’
Allah Resul’ü (sav) buyuruyorlar; “Hepiniz çobansınız; hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz. Âmir memurlarının çobanıdır. Erkek ailesinin çobanıdır. Kadın da evinin ve çocuğunun çobanıdır. Netice itibariyle hepiniz çobansınız ve hepiniz idare ettiklerinizden sorumlusunuz.”
Eğitimden, 7’den 70’e toplumun her kesimi şikâyetçi… Ama gel görelim ki, 7’den 70’e her birimiz maalesef sorumluluktan kaçıyoruz.
Eğitim, günümüzde; “en büyük sektör…” Biz, eğitime; “irfan ordusu…” ismini veriyoruz.
Gazi Mustafa Kemal ne diyorlar; “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesilleri öğretmenlere emanet etmiş; yeni Türkiye’nin biçimlenmesinde ve yeni nesillerin yetiştirilmesinde en önemli görevin “irfan ordusu” olarak öğretmenlere tarihi vurguyu yapmıştır.”
İrfan sözlük anlamı; “bilgi, farkındalık, bilgelik, anlayış, kültür, öğrenme…” anlamlarına geliyor. İrfan sahibine bizim insanımız, ‘arif’ ilim sahibine, ‘âlim’ demiştir.
Eğitimde ki, asıl yolculuğumuz ve nihai hedefimiz aşikâr, “İrfan Ordusu…” Bizleri, Anadolu’da ki sohbet meclislerimize de, “İrfan Meclisi…” ismini vermişiz. Şehir nüfusumuzun, geçmiş yıl içerisinde yüzde 22’leri, ‘eğitim ve öğretime…’ merhaba demişlerdi.
O merhaba sözünün ilk muhatabı şüphesiz ki, “Aileler, Okullar, Mahalleler, topyekûn Şehir olacaktır!”
Geleceğimiz için öncelikle, “eğitim…” diyoruz. Çocuklarımızın, “elinden değil, aklından tutacağız...” Çağrımız, “büyük idealleri düşünmek… Büyük ufuklar için hazırlanmaktır…”
Bir asır öncesinden Akif sesleniyor;
“Bu cehalet yürümez, asra bakın; Asr-ı ulûm!
Başlasın terbiyemiz, ailelerden oğlum.”
Akif, garbın ilmini ister;
“Bu cihetten, hani, hiç yılmasın, oğlum, gözünüz;
Sade, garbın yalnız ilmine dönsün yüzünüz.”
Dün de, bugün de, yarın da, ilklerimiz arasında, “eğitim…” yerini alır/ alacaktır da!
İnsanın olduğu yerde, ‘eğitime, huzura, güvene, adalete, morale çağrı…’ diyeceğiz
Her yazımızda; “yüksek bir adalet, ahlak, ilim ve moral…” kavramlarını kullanıyoruz. Kullanmaya da, nefesimiz çıktığı müddetçe devam edeceğiz.
2022 yılında ceza infaz kurumlarına hükümlü olarak girenlerin en çok işlediği suçların dağılımına baktığımızda içler acısı bir tablo görmekteyiz…
Ceza infaz kurumlarına 1 Ocak- 31 Aralık 2022 tarihleri arasında giren hükümlülerin; “yüzde 15,4’ü hırsızlık… Yüzde 14,1’i yaralama… Yüzde 8,7’si uyuşturucu… Yüzde 6’sı tehdit… Yüzde 5,1’i ise trafik güvenliğini tehlikeye sokmak…” 2021 yılı içerisinde; hırsızlık, dolandırıcılık ve yağma gibi suçları kapsayan mal varlığına karşı işlenen suçlardan; 2 milyon 461 bin dosya açılıyor!”
Yazımızın hemen başında ifade etmeye çalıştım, “her birimiz kendi ölçeğimizde sorumluyuz!”
Allah Resul’ü (sav) buyuruyorlar; “Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim.” Allah Resul’ünün ahlakı şüphesiz ki, “Kur’an ahlakıdır!” Buradaki çağrı, kulaklarımıza küpedir…
Bu kutlu çağrı, “bütün okullarımıza, bütün hanelerimize, ofislerimize…” en önemlisi, ‘gönüllerimize nakşedilmelidir’
Maide Suresi 8.nci ayette de şöyle buyrulur; “Ey mü’minler! Allah için hakkı ayakta tutan hâkimler ve adaletle şâhitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletsizliğe götürmesin. Adalet yapın ki, o takvaya en çok yakın olandır Allah’dan korkun Çünkü Allah yaptıklarınızdan haberdardır”
Temel ilke/ veya hedef, “güvenilir bir tolum…” olmaktır. Hud Suresi 112 ayette öyle buyrulur; “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!” Ey anne ve babalar, ‘eğitimin gücüne önem veriniz!’ Bugün, bu toplumun her ferdi olarak, ‘dünden daha iyi olmalıyız’
Ey bu toplumun, ‘şefkat nazarları…’ merhamet kanatlarınızı açınız. Sevgi dolu gönüllere aman ha, ‘çoraklık girmesin…’
Gazi Atatürk, “Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.” Eğitim, üzerinde hiçbir ihmali kabul etmez/ edemez de…
En büyük sorumluluk/ en büyük vebal de… Kimlerin üzerinde olduğunu daha da sorgulayalım! Eğitim, üzerinde ne riya götürür ve ne de nokta büyüklüğünde, taviz…
Nelson Mandela, “Dünyayı değiştirmek için kullanabileceğimiz en güçlü silah eğitimdir!”
Bir eğitimci-yazar olarak şunu ifade etmek isterim; “Okul içi iletişimin dört önemli şartı vardır; Sevgi- Saygı, dürüstlük, güvenilir olmak, moral…” Ralph Waldo Emerson, “Eğitim öğrencilere saygıyla başlar!” Eğitim, “erdemli insan yetiştirme sanatıdır!”
Bu sanat bizlerden, azami fedakârlık ister… Son nefesimize kadar, ‘eğitim seferberliği…’ diyeceğiz.
Yunusları, Mimar Sinanları, Farabileri, Ahi Evranları, İbn Sinaları yetiştiren bir ruh, bir iklim diyoruz… Albert Einstein, “Bizi ilgilendiren konu yalnız barışı kurmanın ve korumanın teknik çareleri değil, aynı zamanda kafaları eğitmenin, aydınlanmanın da yoludur!”
Eğitimin amacı nedir, ‘kabiliyetleri, yetenekleri, marifetleri ortaya çıkarmaktır…’ Şunu gayet iyi biliyoruz, “Öğretim sınıfta biter; fakat eğitim ancak hayatla beraber sona erer!”
Eğitim nedir, “kabiliyetleri kullanılır hale getirmektir…” Samuel Smiles, “Eğitimin ilk ve en iyi merkezi evdir!” Rahmetli Babam, “ömrümü size verdim. Sevinçlerimi de sizlerle paylaştım. Ama sıkıntıları sizlerle değil paylaşmak belli bile etmedim!”
“Beşikten mezara kadar eğitim…” sözlerin belki de en nezihleri arasında yerini akıyor. Sürekli öğrenmek ve öğrendiğini paylaşmak… Sürekli hayata tebessüm etmek… Kopkoyu taassubu ve cehaleti, bu milletin en büyük düşmanı olarak tanımlamaktır.